2 Ocak 2025 Perşembe

#ÜÇ AYLAR ŞİVA DİNİ İBADETİYDİ ve #MUHAMMED NE DEMEKTİ?

 Üç Aylar Hint Geleneğidir. Muhammed Ne Demektir?




Şiva dinine ibadet eden Shaive(Şeybe) Sabileri, Jainistler ve Brahmanlarda Chaturmasa (Çatur=4; Masa=ay Dört Aylar) adıyla bilinen, Şiva'ya ibadetle geçirilen, karınca ezmekten bile kaçınılan, her türlü şiddetin yasaklandığı barış aylarıdır.

Harappa medeniyeti kazılarında çıkan Öküz Başlı Şiva, Hilal şeklindeki boynuzlarıyla evrenin üzerinde oturur haldedir.


Mekke Sabileri, Yahudileri, Ezdileri de bu ayları Safer, Recep, Şaban, Ramaz(d)an adlarıyla kutsal sayarlardı. Savaş, yağma,talan, yalanın, şiddetin yasak olduğu aylardı. Zerdüştler, Mecusi Hıristiyanlarda da vardı. Bu gün Çinde ve Budist Japonya ve Okyanusya ülkelerinde bile bile aynı gelenek vardır.

Şiva'ya ibadet eden Şeybe'ler, Tufan sonrası Şiva'nın yüzü unutulduğundan onun ve eşi Parvati'nin cinsel organlarının birleşmiş haline bereket timsali olarak ibadet etmişlerdir.
Arap kültürüne ve Kuran'a da Yegüs, Yeük ve Nesr putlarına bu sekilde ibadet ettikleri geçmiştir.








Hz Muhammed Islâm'ı bu dinlerden ayırmak için Safer(Sefer) ayını kaldırmış, Üç Aylar olarak Recep, Şaban, Ramazan'ı bırakmıştır.
Bu bile tartışmalıdır.

Hatta Bedir (Kuyu) Savaşı da, Mekkelilerle Barış Anlasması olmasına rağmen, açlıktan Müslümanların, anlaşmaya dayanarak korumasız olan Mekke ticaret kervanına saldırarak kervancıları öldürüp malları yağmalamaları yüzünden, Mekke'lilerin ordu toplayarak Müslümanlara savaş açması üzerine çıkmıştır.

Bu haksız baskının peygamber Muhammet'ten izin almadan yapıldığı ama ganimetlerle Medine Müslümanlarının karınlarının doyduğu yani, iyi olduğu Elmalılı Kuran tefsirinde yazılır.

Müslümanların bile gerekli önemi vermeyip, yağma yaptığı bu aylarda kutsallık aramak, Hinduizme ibadetten başka ne olabilir?

Bir de Regaip (Hz Muhamet'in ana rahmine düştüğü gün kutlaması) saçmalığı var.



Hintlilerin kullandığı Ay Takvimi aynen Sabiler yolu ile İslama da geçmiştir.

Bilimsel olarak 365 gün 6 saati 1 yıl olan günümüz Miladi takvimi ile 10 günlük farkı yüzünden her yıl Ramazan ve 3 aylar 10 gün önce gelir.

Hz Muhammet doğduğunda Araplara okur-yazarlık dinen yasaktı, yalnızca kral ve ruhban soyundan olanlar okur-yazar olabilirdi.

O da rüyada melek Cebrail tarafından tapınakta veya tapınak olarak kullanılan mağaralarda öğrenilebilirdi.

Hz.Muhammet de bu gelenek yüzünden Hira mağarasında Cebrail'den okumayı ögrenmiştir. 
İkra=Oku suresinin ilk sure olduğuna inanılır.

Saat olarak da sadece Kabe'de taştan Güneş saati vardı.

Bu şartlarda Hz Muhammet'in bırakın rahme düştüğü anı tespit etmeyi, tam olarak ayını ve gününü bile belirlemek imkansızdır.

Babası Abdullah, hurma almak için Medine'ye gittiğinde öldüğü için yetim doğan Hz,Muhammet, gelenek gereği dedesi Abdülmutallip Şeybe bin Haşim'in kölesi olarak doğmuştur.


Sabilerin ensest üreme, çocuklarını köle olarak satma geleneklerini blog arşivimden okuyunuz.


Araplar daha sabırsızdır.
Bİr günlük de oksa sorun yoktur, evlenirler.

Antik, Orta Çağ devletlerinde, devleti kuran Roma, Pers, Grek, Mısır gibi imparatorluklarda, Roma'lı, İran'lı Şah, Mısır'lı firavun, Hint Raja ailesinden olmayan milletler gayrimenkul edinemezdi. Teba=Köle halk sayılırlardı. Bu yüzden kendileri köleyse her tür fuhus, ve ağır iste, savaşta ölümüne çalıştırılırdı. Bir şekilde özgür kaldıysa bebeklerini bile fahişe olarak eğitmek, satmaktan başka yapacak işlere girmeleri yasak olduğundan çocuklarını cinsel ilişkiye zorlarlardı.

Bu yasam şekli de aşiret olarak Sabilik, Yahudilik, Hint, Fars dinlerinde olan kavimler icin de geçerliydi. 
Her doğan kiz ve erkek çocuk aşiret reisinin kölesi ve karısıydı. 

Buna karşı koyanları taşlayarak öldürme ayeti de bu yüzden Tevrat'a konulmuştur. Talmud'a göre Yahudilerde evlilik yaşı 3 yaş 1 günlük olmayı gerektirir.



Muhammet de zaten insan adı değil,  Arapların Mesih'i, Kurtarıcısı anlamında dini bir rütbedir.

Hz Muhamned'in kabilesi Kureyş dinen İranliların Seçilmiş Kavim olduklarına inanan Ezdi, Mecusi Hıristiyan'dı. Bu dinin temel kitabı  da Sabi din kitabı, Ginza ve Avesta'yďı.
Bu yüzden Hintçe'den Aramice'ye geçen MAHA=MUHA okunur " -den daha üstün ola" demektir.
MED=İranlı demektir. 
Muhammed de "Med'den daha üstün olan" anlamına gelir.
Muhammed,  Med'lerin "seçilmiş kavim" olmalarına son vermiştir.
Bu nedenle, 276'da Mecusilik dinini Kuran peygamber Mani'nin recm edilerek öldürülmesiyle yasaklanmış olduğu için Roma'lılar ile işbirliği yapan, Mecusi Hıristiyan olan Salman-ı Farsi'nin Hz Muhammet'e gelerek "Biz Med'leri de Arap sayarsanız size İran'ı teslim ederiz" der.(Kaynak= Siret İbni İshak)
Hz Muhammed de, " - Tamam Farslar Araptır ama ben Arabın köküyüm" diyerek anlaşmayı Muhammed= Med'den Üstün olan" adıyla bağlar. 

Hiç kimse kölenin doğduğu tarihi ve saati kayıt etmez. Zaten böyle gelenek te yoktur.

İlk İslam tarihçisi İbni İshak, Siret ül Resülullah kitabında Arapların tarih atmayı bile, İran ve Bizans topraklarını ele geçirdikten, peygamberden 20 yıl sonra öğrendiklerini yazar.

Tarih atmayı bilmeyen millet, yetim ve köle olarak doğan bir bebeğin ana rahmine düştüğünü niye kayıt etsin?

Haydi etti diyelim, hangi cinsel ilişkideki spermden düştüğünü hangi teknoloji ile tespit etmişler onu da yazsınlar insanlık öğrensin.

Bu regaip kandili uydurması kadar bir saçmalığa hiç bir dinde rastlamadım.

Hatta Akp öncesinde böyle bir şey de yoktu.

Dinler eskilerin masallarıdır diyen 5 Kuran ayeti vardır. Yıllar önce yalnız bunu tespit için baştan sona Kuran'ı okumuştum.

Bize ahrette mutluluk vaat eden dincilere önem vermeyin.

Kiyametin (Diriliş'in) yâni kainatın yok olmasından sonra yeniden yaratılacağız, sonra bu dünyada yeniden diriltildikten sonra yargılamadan cenneti hak ettiysek cennete gideceğiz (Kynk=Yasin Suresi 40'tan 74.ayete kadar Elmalılı Tefsiri). Buna kaç milyar yıl var bilen yok.

Ama dünya yaşamı peşindir. Bu dünyada özgürlüğünü kaybetmiş köleler dinen sorumlu olmadıkları için cennete de gidemezler. İbadetleri, gazilik ve şehitlik sevapları bile sahiplerine yazılır.

Bu nedenle özgür olmaya bakın.

Bu dünyada aş, iş, barınak, zenginlik, özgürlük vaat edene önem verin derim.

Takdir aklı olanındır.


Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru.


Hiç yorum yok: