Sevgili Evcil Hayvanlar!
İnsan türü olarak varlığımızı sizlere borçluyuz.
En başta inekler ve mandalar. İri gövdeleriniz ile bizi korkutup, süsüp zarar verseniz de;
Annemiz bize en fazla üç yaşımıza kadar süt verirken sizler ömür boyunca süt verdiniz, veriyorsunuz.
Etinizi yedik, sütünüzü içtik, yoğurt, peynir yapıp yedik, derinizi giydik, uyluk kemiklerinizden, boynuzlarınızdan silah yaptık, kafatasınızdan miğfer yapıp başımızı koruduk, derinizden yatak, yorgan, elbise yaptık giydik, dışkılarınızdan gübre yaptık lezzetli sebzeler, tahıllar, meyveler ürettik.
Vücudumuzun %100'ü sizden oluşmaktadır.
Sevgili keçiler, koyunlar sizler de inekler, mandalar kadar kıymetlisiniz. Sizlerin yünleriniz ve kıllarınızdan iplikler yaptık, elbiseler, çadırlar dokuduk, güven içinde tabiat şartlarından korumalı yaşadık.
Göçlerde, savaşlarda yüklerimizi, kağnı arabalarımızı güçlü bedenlerinizle çektiniz. Yükümüzü yüklendiniz.
Geçmiş atalarımız, analarımız sizleri tanrı olarak kutsadı ve sizlere dualar ettiler.
Bizlere hiç bir faydası olmayan, sesimizi duymayan, dualarımıza cevap vermeyen bu günün tanrılarından daha yakın ve canımızın içiydiniz.
Bu gün hâlâ sizlere tanrı olarak ubadet edenler aslında gerçek, faydalı bir varlığa şükür, teşekkür ederek doğru bir davranışta bulunuyorlar.
Sevgili kümes hayvanları!
Sizler de etiniz, yumurtanız ile bizleri beslediniz, besliyorsunuz.
Tüylerinizden yastıklar, yataklar yaparak sıcak, rahat uykular uyuduk, varlığınız ile bizleri yaşattınız, yaşatıyorsunuz.
Hepinizin ürünlerini satarak da zenginliğe kavuşuyoruz.
Sizlerin varlığı ile insan türü varlığını korumaktadır.
Sevgili atlar ve eşekler!
Sizler de büyük baş hayvanlar olarak yüklerimizi, bizleri, çocukları taşıdınız. Uzun, bitmez yolları sizler ile aştık. Bizleri uzak ülkelere, bereketli topraklara, şanlı zaferlere sizler ulaştırdınız.
Sevgili atlar, öleceğini bilerek bizler ile uçurumlardan atladınız, ateşlere dalıp yandınız veya bizi de çıkardınız. Ülkeleri sizlerle fethettik.
Sevgili köpekler, sizler can yoldaşı oldunuz, gece gündüz evimizi, ağıllarımızı, çocuklarımızı, ahırlarımızı, iş yerlerimizi karın tokluğuna korudunuz.
Bizim için öldünüz. İnsan türü olarak vahşi hayvan ve insan saldırılarında bizlerle savaştınız, varlığınız ile insanlık bu günlere gelebildi.
Sevgili kediler, sizler insanlara, evlere bela olan yılan, çiyan, kertenkele, böcekler gibi hayvanlara karşı bizleri korudunuz.
İnsanlar, sizleri köpekler ile birlikte cin ve şeytan dedikleri ruhani varlıklara karşı da koruduğunuz inancı ile sizleri evlerinden eksik etmedi. Bu gün bile sizlere tanrı olarak ibadet eden insanlar hiç de az değiller.
İşe yaramaz, sesimizi duymaz çağdaş tanrılara ibadet dinlerinin ruhbanları, kendi tanrılarına ibadet edilsin diye 2000 yıldır sizlere soykırım yaptırmaktadır.
Ne kadar özür dilesek azdır.
Ebu Hüreyre Kedilerin Babası demektir |
Kelb köpek demektir. Araplar da Mısır kedi ve köpeklerine ibadet ederdi. |
Sizler insanların yakın korumlarısınız.
Hepiniz iyi ki varsınız, hepinize teşekkürler ederim.
Eksik kalanlara da okuyanlar teşekkür edebilir.
Saygılar.
Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder