26 Ocak 2024 Cuma

#21,YY YENİ DÜNYA DİNİNİN İSLAM'A YANSIMALARI

 #Abdülaziz Bayındır'ın Bu Tespitleri Gerçekten Yeniymiş.


Neymiş, gece ve gündüz yaşayan canlı varlıklarmış...

Ya da ben yeni fark ettim. Videosu aşağıda


Düz dünya teorisine göre İKİ BİN YILDIR yaşayan insanlık, bilimin inatla gelişmesi ile, dünyanın yuvarlak olduğunu ve kendi etrafındaki 24 saat içindeki 12 saatlik dönüşleri ile gece ve gündüz olaylarının olduğu bilimsel olarak kanıtlamıştı.


Süryanilerin Roma Katolik İncil'ini BATIL, Uniconic ilan etmesiyle, eski Sabi dini metinlerindeki geniş uzay ve evren hakkındaki bilgileri veren dinleri lanetler, yasaklar. Süryanilere de soykırım yapar. Onlar da Sasani ülkesine, günümüz Kuveyt-BAE arası Necd-Yemame bölgesine göçerler.

Roma imparatorluğu tarafından yazdırılan Tevrat, İncil'de Sabi-İran metinlerinden yapılan tüm alıntılar çıkartılır.

Roma imparatorluğu tarafından yazdırılan İncil, Kuran bu yüzden "Dünya düzdür" der.

Bu Roma'nın Roma Mitra Dini ve yeni Hıristiyanlık dinindeki, Hint,İran dinlerinin etkilerini unutturmak için yaptığı bir dayatmaydı.

Çağımızın Roma'sı ABD, TEK DİNLİ Yeni Dünya düzenini Roma Hıristiyanlığı üzerine kuruyor ve binyılların ürünü bilimsel birikimleri Yeryüzü Egemenliği adına yok sayıp, akla ve bilime karşı bu meydan okumayı dayatıyor.
ABD bir Ortodoks Protestan
Hıristiyan  Şeriat Devletidir.

2008-10'lu yıllarda Turkiye'li bir Mason'un, Dini eleştiri yazılarımdan birine yaptığı "- Sayın Keykubat, biz istersek yine insanlığı Dünyanın Düz Olduğuna İnandırırız" yorumuna "Artık geçti, yapamazsınız" sözüme- "- Gör bak yapıyor muyuz yapamıyor muyuz" deyip çekilmesini takiben bir hafta icin de Düz Dünya Teorisine ait yüzlerce makale ve video internete verildi. Elan da veriliyor.
Meğer ki adamların önceden hazırladıkları arı kovanına çomak sokmuşum.

Bu dayatma, çağdaş hukuk, eğitim, sosyal devlet olma hakları alınmış Türkiye gibi Avrupa'nın Doğusundaki toplumlarla sınırlı kalınca, bu ülkelerin aydınları AB-D internetinden gerçek bilgileri temin ederek, 21. yy Dini Rejimi Teorisini çürüttüler, başta ben.

Bu defa, bunu savunanlar, 'bilimsel bilgileri tüm dünya internetinden kaldırın' demeye başladılar.

Hatta bir salak yakında ABD parlamentosunu " Dünyanın DÜZ OLMADIĞINI savunmaya İncil'e rağmen nasıl devam edersiniz' gibi bir suçlama ile bastı.

"İnsanlara düz dünyayı kabul ettiremiyoruz, cahil, gerzek insanlığı yaratamıyoruz, bilimsel keşifleri yalanlayın" demek için.

10 yıldır internette ciddi şekilde bilimin tahrif edildiği yazılar var.

Donald Trump döneminde bunlar çok arttılar.
Tüm bloklarıma yasak engel geldi, bazıları silindi.

Nasıl ki 2003'de bir anda, devlet RTE'ye teslim edildi, bütün geçmiş ve doğru bilinen her şey yalan ilan edilmeye, çocuk evlilikleri, bebek, çocuk, ergen insan ticareti ve köleciliği başladıysa, bu bilimin, ahlakın inkâr edilme olayları şimdi tüm dünyada eş zamanlı oluyor.

#Abdülaziz hocayı 'Değişiķ İnançlardan Yaratılış' ; Dinler Eskilerin Masallarıdır'; " İslâm öncesi Arap tanrıları" gibi yazılarımı Haberturk, Ülke tv'de tartıştığı günlerden bilirim, aslında imanlı bir Müslüman olarak, en doğru bilginin yanında olmaya gayret etmişse de, dış güçler neyi emrederse o tarafa anında dönmeye mecbur kalmış akademisyenler, siyasi iktidar ve muhalefet partileri ile aynı yoldadır.


Geçim dünyası bu. Herkes bizler gibi doğruyu savunmak adına üç kuruşluk emekli maaşına tahammül ederek sürünmeyi tercih edemiyor.
Çocuklar, torunlar gelecek istiyor, gelecek de YALAN'da var.

Alaeddin Yavuz

12 Ocak 2024 Cuma

#ARAP SEVMEMEK SEVAPTIR KURAN ONLARA SAPIK DER.

ARAP SAMİ TOPLUM IRKÇILIĞI YAPAN AKP VE CEMAATLERİNİ KINIYORUM.

ARAPLAR, faziletli millettir, ARAP sevmeyen müşrik ve kafirdir. Cübbeli hoca Ahmet Ünlü.


Recep Tayyip Erdoğan, "YABANCI DÜŞMANLIĞI MİT'İN RADARINA GİRDİ dedi.

22 yılda ülkemize doldurulan 17 milyon göçmenin, 10 milyonu Arap.

Tayyip Erdoğan niye,Arap sever?



Eşi Emine Erdoğan da,Siirt Tillo ilçesi, Süryani Hıristiyan Araplarındandır.


Kendisi, Osmanlıya Rusya ve,Gürcü Çarlarının destekleriyle isyan edip, devletin yakalayıp cezalandırmasından kurtulmak için  Rus elçilikleri korumasında Gürcistan'a sığınan Tişkinvali iline bağlı Oseyta sınırında BAGATA:(Hintçe Tanrı/Hüda verdi) adlı kasabaya sığınan Yahudi, Yezidi  veya Süryanilerden olup, 19.yy boyunca defalarca Rus işgaline uğramış, 60 yıl Rus işgalinde kalmış Rize'nin Potamya (Iki nehir arası demektir ve Sabi Süryanilerin temel ilkesi iki nehir arasına yerleşmektir) kasabasının yol geçmez Pikihoz köyüne eşkıyalık yapmak üzere Ruslarca yerleştirilmiş asilerden olduğu kesinleşmiştir.



2010'larda benim yaptığım bu tespitleri iznimle Oda tv internet gazetecileri kitap yaptılar.

Tayyip Erdoğan'ın da;

1-1997'de Siirt gezisinde Atatürk ve Cumhuriyet rejimini yıkmayı hedefleyen açıklaması yüzünden ÖMÜR BOYU SİYASİ YASAK ve hapis cezası alması,  



2-2003'de CHP desteği ile seçim yasakları kaldırılınca, Siirt milletvekili'nin istifa ettirilerek düzmece bir sra seçimle Siirt milletvekili olarak meclise girmesi Siirt kökenleri olduğunu göstermektedir.

Zaten atalarının Siirtli imamlardan olduğunu söylediği de bir gerçek. Ana ayrı agabeyi Mustafa Erdogan da Malatya  gezisinde Malatyalı olabileceklerini söylemiştir.



Siirt, Bitlis, Hakkâri, Urfa, Mardin çevreleri zaten Arap, Süryanilerin yoğun yaşadıkları bölgelerimizdir.


Siirt milletvekili ve 10. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Siirt'li Süryani Hıristiyan Araptır ve Suudi Arabistan fonuyla okumuş, Suudi Arabistan merkez bankasında çalışmıştır.

Siirtliler, Arapçalarının gerçek Arapça olduğunu iddia,ederler.

Bu bilgilere dayanarak ülkemizin topraklarının, nehirlerinin Araplara Yahudi İsrail'e satılmaları da nedensiz değildir.

ARAP sevgilerinin de Arap kökenlerinden gelmektedir.









1000 yıl İslam'ın yaşamasını sağlayan Türk milletine "Ey Türk Sen mevalisin, sana ahret yok, sevabın bile bize yazar. Çünkü biz kılıçla sizi Müslüman ettik, azat ettik. Azatlı- özgür de olsa kölenin sevabı sahibine yazar (1989-90'larda hafta iznimde rehberlik yaptığım Medine'li bir Televizyon kanal sahibi demişti ilk kez. Sonra 22 Arap ülkesi Arapları da söyledi. )" diyerek bizi insan olmaktan çıkaran bu yersiz, yurtsuz çöl bedevilerinin ne dinlerine ne tanrılarına hiç bir ihtiyacımız yoktur.


Ama halkımız bunu uyanınca bu kadar rahat edemeyeceklerdir.

Zaten yabancı destekleri ve SEÇSİS adlı hileli seçim yazılımı sayesinde he4 seçimden galip çıkıyorlar.

Bunun da bir sonu olacaktır elbette.

Kurtulacağımız gunle4 uzak olmasa gerekir.

Takdir aklı olanındır. 

Alaeddin Yavuz 

10 Ocak 2024 Çarşamba

#TBMM ARTIK KUKLA ETKİSİZ BİR KURUMDUR.

 KUKLA TBMM ARTIK ETKİSİZ BİR KURUMDUR. 


Özellikle 2014 yıkında Ychp+muhalefet partileri destekleriyle Cumhur Başkanı seçılen RTE, muhalif milletvekillerinin dokunulmazlıklarını ortağı Kemal Kılıçdaroğlu desteğiyle kaldirip hapse mahkum etmis, bunu ulusal görsel, yazılı basın çalışanlarından blog yazarlarına, forum yonetcilerinden, sadece sosyal ve görsel medyada beğendiklerini paylaşan halka sayısız davalar açılmış insanlara yasadaki cezanın üzerinde ceza verilmiştir.

Cumhurbaşkanına hakaret suçu olarak tespit edilmiş yazılar ve görseller hakkında verilecek en üst ceza 20 ay hapis iken 66 ay hapis "suç ve cezadan kurtulmak için savunması yok sayılmıştır" denilerek 5,5 yıl hapis verilebilmiştir.

Ana muhalefet ve diger Tbmm içi partiler bu konularda görevlerini yapmamış, Salı günleri Parti Açıklamalarında eleştirerek halkı uyutmuşlar, Cumhuriyet kazanımlarının adım adım yok edilmesine yardım etmişlerdir. Halka ümit verip, yerlerine oturmaya ikna etmişlerdir.
Gerçekci durum tespitleri de yaptılar.

2019 genel seçimleri öncesi hepsi Osmanlı ve Cumhuriyete isyan eden Ortodoks Süryani, Nasturi, Keldani, Yezidi, Dürzi Hıristiyan çetelerinin torunlarından seçilenlerce  kurulan Millet Ittifakı ortağı Meral Akşener, "sizin asketi gicinuze karşın biz de PKK koruması altında sizinle savaşacağız" diyerek, Avrasya siyasetine Amerikancı siyaseti temel ilke olarak koymuştur.

O tarihten beri de,Amerikan, NATO siyasetlerine hizmet etmişlerdir.

İktidar ve ortakları olan Bremen Mızıkacıları halkı şeriat rejimi ile korkutuyorken, muhalefet de iktidardan dinci, Hdpkk'dan da Bölücü oyları çalarak,  iktidar olma gibi aptalca bir siyaseti ilke edinmiştir..


Sonuç olarak her seçimden RTE çıkmıştır.
Ödül olarakda büyük şehir belediyeleri onlara verilmiş, yağmadan pay alabilmişlerdir.
Bu defa RTE buna izin verecek mi, ben endişeliyim, sağ olan görecek.

Millet İttifakı muhalefet kurumu çökmüş, ana muhalefet, YBMM'ye soktuğu 39 gerici, AKP artığı milletvekili ve ittifak ortaklarının terk etmesiyle 130 Millet vekili ile cas cavlak ortada kalmıştır.

Sattıkları seçim kaybından da emeklileri ve halkı suçlu ilan ederek utanmazlık yapmışlardır.

Son nefesini, Anayasa mahkemesi kararlarını Yargıtay 3 no'lu mahkeme kararları ile yargılayıp, geçersiz ilan ederek, AYM'yi yok saymıştır. 



Bunu yaparak, Anayasal düzeni de yok saymıştır.

Bu konuyu görüşmek için 09 Ocak 2024'de TBMM'yi toplantıya çağıran Ana muhalefet partisinin isteğini de " sıradan bir vatandaş dilekçesi gibi" yok saymıştır.

Siyasal iktidar tarafından tümüyle YOK SAYILAN Tbmm muhalefeti olayı ile Parlamenter Sistem iptal edilmiştir.

Aslında her şey, RTE'nin siyasî yasağının 2003'de kaldırılıp, düzmece seçimle meclise sokulup, Eşsiz Tek Adam havası verilmesiyle başladı. 2010 referandumu, Anayasal düzene ilk büyük darbeydi.

Pişman olup sağda, solda, konuşan Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu kuklası ile değiştirildi. Jet seçimden RTE galip çıktı.

2017'de, AB-D ve RTE isteğiyle TEK ADAM Anayasası yapıldı.

Tengrici sol değerlere sahip yeni Türkçülük akımı olarak başlayan İyi Parti, RTE'nin partisinin kurcularından Meral Akşener'e bir dümenle teslim edildi.

K.K. ile birlikte halki aldatarak RTE'yi iktidar yaptılar.
O koyunların hepsi 
kasaplara satıldı.
Hayvancılık yok edildi.
Angus inek ithal edip
milletçe ANGUT oluyoruz
 

Chp'den artan uyanış, K.K'yı değiştirdi, Meral Akşener'i RTE'ye sığınmak zorunda bıraktı.

Bu alternatifi bırakılmayan iki kukla muhalefet önderi yüzünden, insanlar iktidarın değişeceğine inanmak zorunda bırakıldı.

26.000 sandıkta görevli bulundurmayarak, oy sayımını tümüyle RTE'ye teslim ederek, halkın oylarını iktidara sattılar.

RTE'nin kovduğu 39 milletvekilini ve muhaliflere seçtirerek halka büyükbir ihaneti sergilediler.

Seçim yenilgisini de Ychp bu defa 13 milyon EMEKLİYE kesti.


Halkın oylarıyla YBMM'ye girip, halkı suçlayarak, ÝÜKSEK MAAŞLI SİYASAL BURJUVA oldular. RTE gibi dine sarıldılar, dindar oy avına çıktılar.
AB-D destekli sapık Tevrat, Kuran ve İncil'in yasakladığı Luti gelenekleri birlikte yaydılar.

Rte'nin trolleri gibi muhalefetin de gerçek muhalifleri susturan trolleri var ve onlar da RTE gibi yargıyı kullanabiliyorlar.

Şimdi halktan yerek secimler için OY isterken; "AKP'ye oy verirseniz, cemaatler, tarikatlar gelir, sizi soyar, tecavüz eder, öldürür." gibi şeyler.

İktidar, seçmenlerinin baskısı ile lgtbi, Amerikan yanlısı, cavid19 gibi kitle soykırım tezgahları ile halkı boğarak, ilaçla öldürmek siyasetlerini BİLİMSEL OLMA adına savundular.

Iktidarın terk ettiği ne varsa muhalefet savunur oldu.

Tbmm, ana muhalefet partisinin toplantı, soru, gensoru v.b geçtir faaliyetine "terörle ilintili" ilan edilerek kapatıldı. Ana muhalefet 2017'den beri tamamen işlevsiz, sadece, seçimden seçime halka "Demokrasi varmış" havası vermek için orada vardır.

Bütün Tbmm partileri Atatürk Cumhuriyetinin güvencesi olan rejimin yıkılmasına "Allah, Peygamber, Kuran, Atatürk, Cumhuriyet, Laiklik, Sosyal Devlet" diyerek kazma vurmaktadır.

Çağ dışı bir Babil Talmud Yahudi rejimine İslami ve cumhuriyet değerleri ölçülerek geçilmektedir.









31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra da cumhuriyete ve son Osmanlı devletine SON DARBE vurulacaktır.

Cumhuriyet kazanımlarına ve gerçek İslâmî değerlere sahip çıkmak her Türk ve Müslüman vatandaşın görevidir.

Meydani boş bırakırsanız, boşta kalır, yok olursunuz.

Takdir aklı olanındır.


Alaeddin Yavuz

31 Mart 2024 sonrası ülkemiz ithal vatandaşlar, hükümet, askeri, sivil güvenlik kurumları ve Yargı dahil büyük bir iç savaşa sürüklenmeyi bekliyor.
Bu video Biraz düşünmeyi öneriyor.  






8 Ocak 2024 Pazartesi

#TÜRK MİLLETİ TEPKİSİZ DEĞİL SATILMIŞ BİR HALKTIR

 Vatandaş Tepkisiz Değil Satılmıştır?


Nasıl mı?

1-10 Kasım 1938 İ.Inönü-F.Altay darbesi. Atatürk öldürüldü. Her yere askerle dolduruldu, tepkiler bastırıldı. İngiliz sömürgesi olduk.

2-14 Mayıs 1950 Chp'nin asılmadığı Seçimle ABD sömürgesi olduk.


3- 27 Mayıs 1960 Abd-Alpaslan Türkeş darbesi. ABD'yi terk edip SSCB'ye yanaştığından Menderesi ABD mahkûm etti.
Bitlis Süryani Ermrni'si Saidi Kürdi ölünce 1967'de Nur cemaati, eski Osmanlı şeyhülislamı olan Abdülhakim Arvasi'nin kurduğu IŞIK cemaatini idare eden, Erzurum'lu dönme Ermeni bilinen ama kendisinin Bitlis'li olduğunu itiraf eden Fetullah Gülen'e CIA tarafindan verildi.
Müslüman Türklerin Hırıstiyanlaştırılmasına, Son Osmsnlı devletinin tasfiyesine devam edildi.


4- 12 Mart 1971 Muhtırası A. Türkeş- F. Gülen+ABD darbesi İsmet İnönü Chp'den koparıldı. Sol ezildi. Bülent Ecevit Chp Genel Başkanı seçildi.





5- 12 Eylül 1980 darbesi Sol hareket ezildi, FETÖ-Türkeş'e devlet tamamen teslim edildi.



6- 28 Şubat 1997 Erbakan tasfiyesi ile ordu kendini " din düşmanı" göstererek gözden düşürdü. 1980'lerde ABD İstanbul Başkonsolosluğu tarafından bu günler için yetiştirilen RTE'ye siyasal ortam hazırlandı. (Bu kurumdan 1998'lerde ögrendigin bilgi?)

7-1999 AGİT Toplantısı için gelen Bill Clinton RTE'nin piyasaya tekrar sürülmesi talimatını verdi.



8-03 Kasım 2002 Genel Seçimleri ile RTE partisi iktidar edildi


9-2003'de RTE'nin siyasal yasagini Deniz Baykal önerisi ile kaldırdılar. Siirt milletvekili istifa ettirilip RTE aday yapılarak seçildi.

10- 1760'da Osmanlı' ya Rus ve Gürcü Çarları destekli Süryani Episkoposu Mor Avram(İbram) ile Yezidi aşiret reisi Çoban Ağa ikilisi Bitlis-Siirt merkezli Süryani Yezidi isyanı başlamış, Osmanlı-MÜSLÜMAN Türk devletine SON ÇİVİYİ çalacak, Siirt Tillo Süryani ruhbanlarının damadı olan aslen buralı RTE Siirt'ten devletin başına tayin edilmişti.



Sonuç;

10 Kasım 1938'de Ingiltere-ABD destekli TBMM işgali ile yapılan Süryani- Yezidi-Ermeni İnönü-Altay darbesi ile başlayan sindirme, yıldırma, tutuklama, idamlar her darbe muhtırada tekrar etti.

En çok da halktan insanlar acı faturalar ödediler.


Osmanlı'nın da aynı baskı ve zulüm devleti olduğunu eklersek, Tepkisiz de sayılmaz bu halk.

Bu yüzden halkımıza Tepkisiz diyenler, onun vatansever mücadelesi ile iktidar olup, onu satan hain İşbirlikçi Siyasiler, askeri ve sivil bürokratlardır.


Halkımız TEPKİSİZ değil EZİLMİŞ bir halktır.

Bu gün Radikal İslamcı, Şeriat diye bağıran bu kriptolar, İslâm öncesi Müslüman ibadetlerini yapan Kuran Bakara,62, Hac 17, Maide 69, Sebe ve Neml surelerinde anlatılan Sabiler ve Sabi Yahudiler ile onların inancını uygulayan günümüzdeki torunları olan kafir ve müşriklerdir.

Takdir aklı olanındır.

Alaeddin Yavuz

Tepkinin kralı var burada.

4 Ocak 2024 Perşembe

#DÜNYANIN ÇEKİRDEĞİ KAYDI MI?

 Dönmeyi bıraktı iddiası: Günlerin uzamasına mı neden oldu?

Alıntı yazı.

Gezegenimiz Dünya birçok farklı katmandan oluşuyor. Gezegenin merkezinde iç çekirdek olarak adlandırılan devasa bir top olunduğu biliniyor. 

Bu devasa top Dünya'nın ekseniyle aynı yönde dönüyordu. Yapılan yeni bir çalışmaya göre iç çekirdekteki hareketlilik durdu. Bilim dünyasını ikiye bölen çalışmaya göre iç çekirdek tam tersi bir yönde dönmeye başlayabilir. 

Ayrıca dönüş hızındaki bu yavaşlıkla Dünya'daki günlerin uzaması arasında bir bağlantı tespit edildiği de öne sürüldü.


24.01.2023 - 13:36
Son Güncelleme : 24.01.2023 - 14:46

Haberler - ntv.com.tr
Paylaş





Ayağımızın çok altında bir dev ateş topu bize karşı hareket etmeye başlamış olabilir.

Pazartesi günü yayımlanan bir araştırmaya göre, Plüton büyüklüğünde sıcak bir demir top olan Dünya'nın iç çekirdeğinden elde edilen veriler ilginç bir sonuca işaret ediyor. İç çekirdek normalde yaptığı gibi gezegenin geri kalanıyla aynı yönde dönmeyi bıraktı ve hatta başka yöne dönüyor olabilir.


Üzerinde yaşadığımız yüzeyin yaklaşık 5.000 kilometre altında bulunan "gezegen içindeki gezegen" sıvı metal dış çekirdekte yüzdüğü için bağımsız olarak dönebilir.



İç çekirdeğin tam olarak nasıl döndüğü, bilim insanları arasında süregelen bir tartışma konusu. Son araştırmalarla bu tartışmaların daha da alevlenmesi bekleniyor.



Depremler veya bazen nükleer patlamalar tarafından yaratılan- sismik dalgalardaki küçük farklılıkları ölçerken toplanılan veriler insanlığın iç çekirdek hakkındaki az miktarda bilgisini oluşturuyor.




Nature Geoscience dergisinde yayımlanan ve iç çekirdeğin hareketlerini takip etmek isteyen yeni araştırma, son altmış yılda tekrarlayan depremlerden sismik dalgaları analiz etti.

Çalışmanın yazarları, Çin Pekin Üniversitesi'nden Xiaodong Song ve Yi Yang, iç çekirdeğin dönüşünün "2009 civarında neredeyse durma noktasına geldiğini ve ardından ters yöne döndüğünü" tespit ettiklerini öne sürdü.



İki araştırmacı "İç çekirdeğin Dünya yüzeyine göre bir salıncak gibi ileri geri döndüğüne inanıyoruz." dediler.

Song ve Yang, "Salınımın bir döngüsü yaklaşık yetmiş yıldır, yani kabaca her 35 yılda bir yön değiştiriyor." diye eklediler.



Daha önce 1970'lerin başında yön değiştirdiğini ve bir sonraki dönüşün 2040'ların ortalarında olacağını tahmin ettiklerini söylediler.

Araştırmacılar, Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesi için geçen süredeki küçük farklılıkları "günün uzunluğu" olarak adlandırılan değişikliklerle aynı çizgide olduğunu belirtti. Yani iç çekirdekteki dönme yavaşlayınca günler de uzamaya başlıyor.




İç çekirdekteki hareketlerin biz yüzey sakinleri üzerinde çok fazla etkisi olduğunu gösteren çok az şey var.

Ancak araştırmacılar, iç çekirdekten yüzeye kadar Dünya'nın tüm katmanları arasında fiziksel bağlantılar olduğuna inandıklarını söylüyor.

İki bilim insanı "Çalışmamızın bazı araştırmacıları tüm Dünya'yı entegre bir dinamik sistem olarak ele alan modeller inşa etmeye ve test etmeye motive edeceğini umuyoruz" diye konuştu.

İTİRAZLAR DA VAR

Çalışmada yer almayan uzmanlar, bulguları hakkında temkinli davrandıklarını ifade ederek, diğer birkaç teoriye işaret etti ve Dünya'nın merkezi hakkında birçok gizemin kaldığı konusunda uyarıda bulundu.




Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden bir sismolog olan John Vidale çalışmanın dikkatlice yapıldığını belirtesede "Modellerin hiçbiri bence tüm verileri çok iyi açıklamıyor." yorumunu yaptı.

Vidale, geçen yıl iç çekirdeğin çok daha hızlı salındığını ve altı yılda bir yön değiştirdiğini öne süren bir araştırma yayımladı. Çalışmaları, 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında meydana gelen iki nükleer patlamadan kaynaklanan sismik dalgalara dayanıyordu.




Bu zaman çerçevesi, Pazartesi günkü araştırmanın iç çekirdeğin en son yön değiştirdiğini söylediği döneme denk geliyor ve Vidale'ye göre bu bir tesadüf.

JEOFİZİKÇİLER 'BÖLÜNDÜ'

Vidale'in bazı iyi kanıtlara sahip olduğunu söylediği başka bir teori, iç çekirdeğin yalnızca 2001'den 2013'e kadar önemli ölçüde hareket ettiği ve o zamandan beri olduğu yerde kaldığıdır.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde jeofizikçi olan Hrvoje Tkalciç, iç çekirdeğin döngüsünün son çalışmada önerilen 70 yılda bir değil, her 20 ila 30 yılda bir olduğunu öne süren bir araştırma yayımladı.


Tkalciç, "Bu matematiksel modellerin tümü büyük olasılıkla yanlış çünkü gözlemlenen verileri açıklıyorlar" dedi.

Araştırmacı Tkalciç, sismologları "hastaların vücutlarının iç organlarını kusurlu veya sınırlı ekipman kullanarak inceleyen" doktorlarla karşılaştırdı.


Tomografi gibi bir şey olmadığı için, "Dünyanın iç kısmına ilişkin görüntümüz hâlâ bulanık," dedi ve ileride daha fazla sürpriz olacağını tahmin etti.