ÇAĞ DIŞI ÇOCUK VE BEBEK EVLILIKLERİ
İslami yaşama, önceki Sümer, Brahman,, Sabilik, Zerdüştlük, Ortodoks Yahudi ve Hıristiyanlık dinlerinin yeryüzünde sayısız uygulamalarından geçmiş, ilkel, sapık cinsellik, evlilik köleci toplum gelenekleri, Sami toplumlarının, mitolojik gelenekleri olması nedeniyle, şehirden şehire, bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye temelde aynı, ufak tefek farklılıklarla hala uygulanan, Kuran emri olmadığı halde Arap v.b ırkçılık ve kültür emperyalizmi zihniyeti ile Kuran emri, sahabe geleneği mazeretleri ile tarikatlarda, cemaatlerde, kırsalda ve şehirde sürdürülen cinsel yaşam, evlilik gelenekleri AKP hukumeti ile toplumunuzda tekrar kâbus haline geldi.
Onu Bahreyn Memri Tv'de İnsan Hakları Savunucusu bayan Gada Cemşir'in "henüz tay tay tay duran, süt emen, hatta yeni doğmuş bebeklerle (İng. Toddler) evlilikleri dile getirmesi bütün dünyayı sarsmıştı.
Bunları önceden dilimize çevirmeden yazılarıma koymam bana tekrar adliye yollarını açmıştı.
Onu bir kaç yıl sonra Suudi vaiz Salih bin Fawzan " Bir günlük çocukla da evlenilir" diye kestirip atması da yazılarıma konu olmuştu.
Ülkemiz de de basının ÜZERİNE gitmesiyle Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz bölgeleri başta sayısız kız-erken bebek, çocuk ve ergen tecavüz haberleri de gündemden düşmüyordu.
Dinler Eskilerin Masallarıdır; Dinler cinsel sapıklıkların temelidir; Mitolojiden Günümüze Sapıklık Ayetleri; Dinlerde Cinsel Sapıklığın Mitolojisi" diye başlayan onlarcasiyla süren ve 2014'den 2022'ye kadar mahkeme kapılarına sürünmeme neden olan yazılarımdan sonra," herkesin korkudan üstünü oto sansürle örten bireyler, yargı, emniyet güçlerince " Aman duyulmasın, yayılmasın" diye örttüğü, süt emen bebeklerle, izi, oğlu, geliniyle, aile içi cinsel ilişkili evlilik, gruplar halinde dededen toruna cinsellik ayinleri çıktı.
Bu konunun örtülerek önlenemediğini, aksine yayıldığını, bu insanlık suçunun basına verilerek deşifre edilmesi gerektiğini polislik anılarımdan bir iki olayı da anlatarak adliyede savundum.
Samimiyetim kabul edildi, dini değerleri aşağılama olarak yorumlanmadı. Yani ilk karşılamada bana yapılan SAPIK muamelesi terk edildi.
Böyle kadın, erkek yazar, sinema, tiyatro oyuncularımız ki kendileri de bu geleneğin mağdureleri olarak her türlü katkıda bulundular ve bu milli bir dava haline geldi.
Ama bu konuların hoşgörü ile karşılanması, mukayyitlik, İstanbul adliyelerinden DGM"ye ve devlet misafirlerini ağırlamasa mihmandar tercümanlık görevlerinde bulunmuş, polis emeklisi olmama duyulan saygıyla, sayemde başladı.
Türkiye'nin ve 57 İslâm ülkesinin her birinde onlarca, yüzlerce farklı İslâm Uygulaması gelenekleri olduğunu, her tarikat ve cemaatin aslında ayrı bir din olduğunu yargı kurumlarımız bile sayemde öğrendi.
İyi de oldu. Onların, polis teşkilatının özverileri ile bu konular yargılanır oldu.
Bunları yargılamak öyle kolay değildir, Karakol, adliye basar, savci, yargıç, asker, polis öldürür bunlar.
Gelinlerine tecavüz edip, 90cm yüksekliginde tavan arasına asar ki (1990 Tunceli Merkezde yaşandı onlarcası) hiç kimse buna intihar diyemez, ama bunlar bütün şehir isyan ederek yargı ve güvenlik güçlerini bastırarak, milletvekili ve bakan destekleri ile baskı yaptırarak bu iğrencliklerini örttüler ve örtüyorlar da.
Her vatandaşımız bu dini ve cinsi sapıklıklarla mücadele etmek adına hiç bir şey yapamıyorsa bu konuları utanıp, sıkılmadan paylaşsın.
Ülkemizin %80'inde ensest evlilik zaten var.
Sapıklıkların olmadığı bir dünyaya GÜNAYDIN diyelim.
Bu konuların önlemesi için mücadele eden, emek veren herkese bir teşekkür edelim.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz