19 Kasım 2019 Salı

HERMETİZM, İSLAM, OSMANLI,MHP, BİZANS MI?

HERMETİK YUNAN CEMİYETİNİN FELSEFESİ

Bütün Müslüman, Hristiyan, Yahudi cemaatlerinin temel desturu Hermetizmdir.
Hermes, Zeus'un insandan doğma
oğlu,doğduğu gün Apollon'un
(Abisi) öküzlerini çalar, yargılanır,
yaptığı lir ile Zeus ve tanrıları
uyutur, peygamber olur. Sonra 
hepsinin baş tanrısı. Aynı Lah
gibi
Hermetizm, 9.yy.dan sonra Bağdat İslam üniversitesinde teolojisi olmayan İslam'ın teolojisi yani tasavvufu kabul edilmiştir.
Büyük İskender'den sonra kurulan Mısır Ptolomeo hanedanını kuran Grek Generali Ptolomeo Mısır bilge tanrısı Lah'tan çok etkilenmiştir.
Bu etkilenme sonucu Grek felsefesinde bir Hermes kültünü başlatmıştır.
Lah, Greklere Hermes, Araplara Tut, Kuran'a İdris, Zerdüştlüğe Hürmüz olarak geçmiştir.

Mısır Ay Tanrısı Lah ve felsefesi hakkında internette bilgiler bulmak mümkündür.
Bu yazıyı okuduğunuzda İslami zannettiğiniz bir çok bilginin bu felsefeye ait olduğunu ve başımızdaki Gül Haç, kripto Rum yapılanmasını da belki çözebilirsiniz.

Altın Şafak/Golden Dawn aynı zamanda Yunan MHP'sinin de adıdır.
Yunanlı profesör Dimitri Kitsikis'in Anadolu ve Yunanistan Rumları ile İsrail ortaklığında bir Türk Yunan Konfederasyonu projesi vardır, AKP bunu "Yeni Osmanlı" diye vermektedir, aslı Bizanstır. Projede Türk ve Müslüman yoktur aslında.
Niçin Golden Dawn/Altın Şafak Partisinin yükselişi A.B için kötüdür?
Altın Şafak Partisinin Yükselişi Avrupa için Niçin Kötüdür

Dimtri Kitsikis, sayfasında 1975 yılında Fatih portresi önünde Yunanistan Altın Şafak Partisi ile MHP'nin ortak hareket etmesi hakkında görüş birliğine vardıklarını yazmıştır.

Dimitri Kitsikis Osmanlıyı Rum gören birisidir. Osman Gazi, Orhan Gazi Rumlarla ilk pazarlığı kuranlardır, Fatih ise Yunanlıları Romalıların aşağı, Roma imparatorlarına namaz kılan tebası olmaktan kurtarıp Osmanlı sarayına devlet adamı yapmış, esaretten kurtarmıştır, İstanbul'a girmeleri yasak olan Doğu Karadeniz Rumlarını da İstanbul Fatih ve Fener semtlerine yerleştirip (Feneryotlar), dış ticaret, tercümanlık, elçilik işlerinde görevlendirdiğinden Fatih'in Yunan ve Karadeniz Rumları üzerinde ayrı bir etkisi vardır. 


Karadeniz Rumları ile 1200 yıldır ortak hareket eden doğu ve Güney doğu Anadolu Rumlarından, Bitlis Yezidi Rum'u İdris'i Bitlis'i'nin önerileri ile Yavuz Selim de Doğu Roma/Bizans ülkesini kurduğundan dolayı, II.Abdülhamit de Yunan krallarına, Aristo, Sokrates, Eflatun'a tanrı diye ibadet eden kripto yunanlı Bitlis, Siirt, Hakkari, Mardin, kısaca Mezopotamya Rumlarını Müslüman saymış, Yıldız Sarayını tanrıları Tavus'un sembolü Tavus Kuşu resimleriyle donattığından hürmet görmektedirler. Diğer padişahlara kıymet vermezler.
Osmanlı hiç bir zaman Türk olmamıştır. 

611 ile 641 yılları arasında ölünceye kadar imparatorluk 
yaptı.
721 yıl süren Roma İran savaşlarına son verdi. Tanrı olarak ibadet 
edildi.
Sezar'ın oğlu Antonyus,M.Ö10'larda babalığı Sezar ile kendisine 
tapınılmasını emretmiştir.
Hristiyanlığı din kabul eden I.Konstantin, yeryüzünde, hiç bir 
tebanın en büyük tanrısının kendisinden büyük olamayacağını,
yeryüzünde sadece kendisine tapınılmasını emretti./ İslam 
doğduğunda Hristiyanlar dahil herkes imparatora Allah diye
ibadet ediyordu. Kur'anın da Allah'ı, cihat ayetlerini veren de 
bu Herakles'tir ki İran tanrısı Hüsrev'i yendiğinden 
yeryüzünün en büyük tanrısı olmuştur.
İslam da zaten Rum Suresi ve Elmalılı Hamdi Yazır Tefisiri okunduğunda, Roma vassalı olan Hicaz'lı peygamber Muhammet, Yahudi ve Hristiyan Rumlar gibi halkını kitap okuyan kavim yapmak istemektedir. 611 yılında Sasanilere savaş açan Herakles ile Muhammed de kendini peygamber ilan etmiştir. 613 yılında Sasanilerden ağır yenilgi alan Bizans imp, Herakles'in ardından Muhammet'in arkasında bir kaç kişi dışında kimse kalmadığını Elmalılı anlatır. Roma galip gelecek diye Ebubekir'i bahis tutuşmaya yollar, bahisçiler sorarlar; "Ne zaman galip gelecek?
Cevap;
Üç vakte kadardır.
622'de Herakles, sarayını oğluna emanet edip Anadolu'ya geçer, ordu toplar.Muhammed de Medine'ya hicret eder.Çünkü İbni İshak'ın Siretül Resülullah kitabında yazdığına göre İran şahı Hüsrev Muhammet'in kellesini Yemen valisi Bazan'dan istemiştir. Bu yüzden Muhammet hicret etmiştir. 
628'e kadar amansız savaşlar sonucunda, 628 Ocak ayında Sasani Ordusunu Ninova'da yok eder. Şubat ayında gelir Ebu Süfyan ile Şam'da Sasani ülkesini yağmalaması için pazarlık eder,

İran ve Roma imparatorlarına Allah diye ibadet eden ilkel, verimsiz topraklarda yaşadıklarından vergi memurlarına "onlar ne verirse onu alın" denilen sefil,binlerce yıldır köle teba olarak yaşamış, yağmacı, köleci topluma güneş böyle doğmuştur.

Ebu Süfyan İran'ı iki yıl takip etmiş, devlet kendini toparlayamayınca da 630'da Mekke'yi teslim etmiş, beklenilen performansı veremeyen, koruyucusu Ömer, yeğeni, Osman, kayın pederi Ebubekir ile dahi küs olan Muhammet 632'de muhtemelen öldürüldükten sonra İran seferine çıkmıştır.
İslam, doğu kiliseleri, Zervaniliği ve Katolik Kilisesi öğretilerinin harmanı, Arap yarımadası ile Sasani ülkesi halklarını Roma tebası yapmak için hazırlanmış bir kitaptır. Ama çok aceleye geldiğinden kitap vasfı taşımasa da okuryazarlığın halka yasak olduğu coğrafyada üstüne kılıç, vergi korkusu da eklenince çok iyi tutmuştur. Kısaca asil Roma halkı için değil, yıldız dinlerine inanan tebalar için yazılmış Hristiyanlıktır.

Bu özelliğinden dolayıdır ki, bu gün yeryüzünü Hristiyanlar yönetmekte, Müslümanlar da onun askerliğini, köleliğini yapmaktadırlar. Çünkü peygamber Muhammed'in Herakles'e yazdığı büyülü mektupta, "Hristiyanların kıyamete dek yeryüzünü yönetmesini istediği" yazılıymış.Tıkla) Araplara böyle büyük bağış yaptığı, kendisini peygamberi, Arapların Tanrısı yaptığı için mi, ikisi için de mi olsa da  

VII. yy.da Emevileri,IX. yy. da Abbasiler,XVI.yy.da Osmanlı Roma'ya muhalif bir İslam yapmaya çalıştılarsa da başarılı olamamışlardır. Bunun delilleri için başta Kur'an'ın surelerinin iniş/vahiy sırasına göre değil, uzundan kısaya dizilmeleri, Buhari hadis kitabının değiştirilmesi, Katolik Hristiyanlığa benzeyen Hanefi mezhebinin çıkışı, mezhep ve tarikatlara dinin bölünmesi ve bozulmasıdır. 
Çünkü, dini yazan kavim her zaman kazanır. Yahudiliği de Sabiler, Mısır, Persler yazdığından o din de aynı yapıcı kavimlerce bozulmuştur. Tevrat'ı en son Roma kendi siyasal hedeflerine göre yazmıştır. Başka milletleri yağmala, karıları evlere doldur, tecavüz et, köle et, öldür emirleri hep Roma imparatorlarının emirleridir.

Roma da İran dininden kurtulmak için Hristiyan olmuş ama Yahudileri dünyanın başına da bela etmiştir. Çünkü Hristiyan ve Müslümanlar Yahudileri kutsal Tanrı Kavmi olarak bilince Yahudilere her türlü yol vermişlerdir.
Metin Google çevirisidir. Doğru çevirdiği için ben yazmadım.

Bu yüzden, İncil'in Grek dilinde okunması ile kutsiyet kazanmış Grek ırkının Hermetik Felsefesini İslam tasavvufu yapmış Müslümanları şimdi, yine Grek Hermes kültüne göre yazılmış Osmanlıcılık projesinin sahibi Dimitri Kitisikis tweetter sayfasında ve yazılarında da b u karakterlere özel saygı göstermekte ve gerekçelerini yazdığım şekilde, yani Yunanlıları esaretten kurtardıklarına işaret ederek açıklamaktadır.

Ben bu işleri bıraktığım için yazmıyorum.
Meraklısına kolay gelsin.

Alaeddin Yavuz


Muhammet'in Herakles'e Mektubunu bilmeyenler için;