DEPREM GÖÇLERİ, ÇANAKKALE BEKLENTİSİ, ORDUNUN
TUTUMU ve SİYASİ YERİMİZ
Bu yazı katlanamayacaklara önerilmez. Artık kimseye güven kalmamıştır. +40!!!
Van depremi
Van depremi halen devam eden artçılarla ara sıra sürüp gidiyor. Ölenlere tanrıdan rahmet kalanlara sabır diliyorum. Bu deprem Van ve ilçesi Erciş’i yıktı geçti, birçok insan çadırlarda bulamayanlar da değişik illere misafirhanelerden turistik otellere kadar ülkenin birçok yerine yerleştirildiler.
Beklenmedik doğal olaylarda devletin yanında olması güzel bir şey. Bütün kusurlarına rağmen vatandaşa bir şekilde sahip çıkıldığını gördük. Her zamanki gibi hırsız müteahhitlere gene bir şey olmadı.
Adamlar yalnız yapmıyorlar ki canım, bir inşaat ruhsatı almak için belediyelerin bazı şartları da işin içinde olduğundan bu işlerin üstüne fazla gidilemiyor. Belediyeleri kurcalasan altından Ankara’daki baba siyasiler çıkacağından bu işler yaygara düzeyinde kalıyor.
Ancak, basın ve internette birçok yolsuzluk, yağma, menfaat temini iddialarının yanında Van depremi bende başka izlenimler uyandırdı.
İki azınlık birleşmiş isyan etmişler.
Süryani isyancının torunu,
Dersimli Zerdüşt isyancıdan özür dilemiş.
Şıracının şahidi bozacı.
Medvedev'in tehdidine dikkat ediniz!
Bir yerlere sürükleniyorsunuz ama iyi yerlere değil!
Van depreminin olacağı gece öncesinde dış işleri bakanı sayın A.Davutoğlu Türkmenistan taraflarına ziyarete gitmişti hatırladığım kadarıyla. Malum orayı da ABD saflarına katmak için “Türk’müş” gibi yapıyorlar. Tacikistan’a da uğramadıysa da belki oradan Türkmenistan’a uğramış birileri olabilir. Malum komşu ülkeler ya bunlar.
Tacikistan, artık eski ağası Rusya ile bağlarını koparmış durumda. SSCB döneminden kalma nükleer silahları, uzay rampaları ve depremle en alakalı olarak da, yeryüzünde 12 ülkede bulunan Deprem Cihazlarından birisi de bu ülkede.
1999 Ağustos depreminin ardından ABD gemisi yardıma geldiğinde bu işin komplo olduğu sorgulandı, bazı yetkililer İstanbul’da 250 yılda bir olması beklenen depremi önlemek için bunun parayla ABD’ye yaptırıldığı ancak ABD’nin hedefi şaşırıp Yalova, Gölcük ve Karamürsel’in bir kısmını sulara gömdüğünü o yüzden askeri gemisini yardım amacıyla gönderdiğini yazmış ve söylemişlerdi.
“1999 Depremi Komplo mu” başlıklı yazım halen bloğumdadır.
Dönelim Van depremine, depremin ardından il bazında Van’dan yapılan göç’ün yarım milyonu aştığı ifade ediliyor. Başbakan daha dün göç olduğunu inkar etti. Ama göç o inkar etti diye durmuyor ve sürüyor.
Cumhuriyetin başından beri gerek isyanların ardından göçe gönderilenler gerek Menderes döneminde patlama yapan Kürt göçü ile insanlar yurtlarından koparılıp bilmedikleri diyarlara gönderildiler. Birileri köşe oldu birileri sefil.
Sonra baktık ki ardından bütün devleti Kürdistan ilan etmek isteyen “ırkçı” sefil bir yapılanma çıkıverdi.
Bir yandan bu şehir ve bölge illeri malum terör örgütü yandaşı partiye oy veriyorlar ve Kürdistan kurma gayretleri sürmektedir. 1984’ten sonra hızlanan terör eylemleri ile bölge halkının %60’ından fazlası geçen otuz yıl içinde ülkenin her yanına göç ettirildi. Şimdi hükümetin açılımları Dersim Açılımı ile de süslendi(!). Kuzey Irak’ta federatif Kürt devleti kuruldu. Bizde de hızlı bir çalışma var. Anayasalar, ve bağlı bütün hukuk sistemi bu hükümet tarafından yenilendi ve yabancıların her türlü at oynatacakları ortam hazırlandı.
Peki, Kürdistan kurulacaksa Kürtler niye göç ettiriliyor?
a)Bütün ülke Kürdistan ilan edilecek! J)
b)Kürtler kasıtlı olarak boşaltılıyor. Çünkü bölge İsrail ve Ermenistan arasında pay edilecek. Malum Büyük İsrail ve II.İsrail projeleri.
Emperyalizm asırlardır işbirlikçisi olan Ermenilere Atatürk yüzünden gecikmiş ödüllerini verecek, içlerinde iki asırdır besledikleri ve sevmedikleri Ermeni ve öteki azınlıkları buralara yerleştirip kendi askeri edecek, hedef ülkelerle savaştırıp kıydıracak. Aslında bu tüm işbirlikçileri için beklenen sondur.
İşte Orta çağ Anadolu Haritası- Hedef Bu
Yani, bölgede Kürtlere de emperyalizmin sevgisi yok gibi geliyor bana, sanki onlardan tiksiniyorlar gibi geliyor. Ama işbirlikçilikleri de işlerine geliyor yani! Belli değil mi?
Büyük İsrail de zaten küresel ekonominin başı olan Yahudilerin asırlardır hayallerindeki düşün gerçekleşmesi olacak.
Yahudi Cesaret Madalyası sahibi başbakanımız elbette Kürtlerden böyle bir cesaret madalyası alamadığından mı yoksa Kürtlerin bu kaderlerine başından beri razı olduklarından mı bilmem ama bu deprem göçü teröre rağmen toprağından kopmayan Kürtleri resmen sürgüne yollamıştır.
Dış işleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkmenistan ziyaretlerine bu depremin tesadüf etmesi, Tacikistan- Rusya ilişkilerinin limonileşmiş halde bulunması bendenizi böyle komplo teorilerine itiverdi işte.
Şimdi Tacikistan ile ilgili iki haberi koydum okuyun bakalım
Tacik Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, söz konusu eylem planı Dışişleri Bakanı Hamrohon Zarifi ile ABD’nin Duşanbe Büyükelçisi Kenneth Gross arasında imzalandı. Söz konusu anlaşmanın iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da pekiştiğinin bir göstergesi olduğu belirtildi.
Açıklamada, anlaşmanın Tacikistan’ın nükleer maddelerin yasadışı ticareti ile mücadeledeki potansiyeli güçlendirmeye önemli katkı sağlayacağı belirtildi.
http://www.merkurhaber.com/dunya/abd-ile-tacikistan-ortak-eylem-plani-imzaladi-h36678.html
Dışişleri Bakanlığı ve Tacikistan Başkonsolosluğu Önünde Eylem
Tarih: 2011-01-27 / Okunma: 55
Doğu Türkistan ve Türk Bayrağı taşıyan Doğu Türkistan Platformu üyesi yaklaşık 120 kişi Dışişleri Bakanlığı önünde toplandı. `Davutoğlu vatandaşına sahip çık`, `Başkan vatandaşına sahip çık` şeklinde slogan atıp, `tekbir` getirdi.
Tacikistan ve Çin aleyhinde pankartlar taşıyan, sloganlar atan ve elçilik binası önünde açıklama yapmak isteyen protestoculara güvenlik güçleri izin vermedi. Elçilik binasının önüne geçmek için polis barikatını aşmak isteyen gruptakiler ile güvenlik güçleri arasında kısa süreli arbede oldu. Polis, protestoculara biber gazı ile müdahale etti.http://www.maarip.org/tr/article.php?id=60
Rusya'dan Tacikistan'a Yaş Meyve Sebze Yasağı Tehdidi
Tacikistan'ın biri Rus iki pilotu izinsiz hava sahası ihlali ve kaçakçılık yaptıkları gerekçesi ile 8,5 yıl hapse mahkum edilmesinin ardından Moskova'nın tepkileri sürüyor.
http://www.haberler.com/rusya-dan-tacikistan-a-yas-meyve-sebze-yasagi-3140324-haberi/
Alaska Haarb Tesisleri.
http://keykubat.blogcu.com/haarp-iddialari-gercek-mi/3529367
Neyse yaklaşık 20 gündür kulağıma “Çanakkale’de deprem olacakmış” diye söylentiler geliyor. Geçen gün bir misafirim de bunu dile getirdi. Dedikodudur diye önemsemedim ama bu gün aşağıdaki haber beni ciddi düşünmeye itti.
İşte haberden kısa bir alıntı. Çünkü bu yeri çok iyi biliyorum. Habere göre deniz olağanüstü şekilde çekilmiş;
Erdek Düzler Mevkiinde deniz çekilmesi 50.m kadarmış.
Erdem ÖZCAN- Ahmet DEMİR/ERDEK (Balıkesir), (DHA)
BALIKESİR’in Erdek İlçesi Düzler Mevkii’nde 4 kilometrelik sahil şeridinde denizin 30 ila 50 metre arasında çekilmesiyle dünyanın sekizinci harikası olarak nitelendirilen Hadrianus Tapınağı’nın bulunduğu Kyzikos Antik Kenti’nin iskelesi ortaya çıktı…
http://gundem.milliyet.com.tr/erdek-te-deniz-cekilince-tarih-ortaya-cikti/gundem/gundemdetay/24.11.2011/1466931/default.htm
Denizin çekilmesi bu güne kadar izlediğim deprem uyarı programlarından aklımda kaldığına göre depreme işaret etmektedir.
Bu halde ülkenin batıdan da “depremlerle boşaltılması” mı hedeflenmektedir? Sorusunu sormadan edemiyorum.
Haçlı ordularının bir araya gelip Müslüman veya öteki hedef
ülkeleri tek tek işgal ettiği bu son 11 yılda, Türkiye gibi yarı İngiliz
sömürgeliğinden, İngiliz Sevenleri (Muhipleri) Derneği, Kürt Teali Cemiyetleri,
Pontus Rum Cemiyetleri gibi kökleri olan ailelerden gelen AKP hükümeti sayesinde
tam ABD- İngiliz sömürgeliğine terfi ettiğimiz bu günlerde geleceğimizi
karanlık görmek zorunda kalıyorum.
Nasıl aksi olabilirim ki?
Terör örgütü, tam otuz yıldır her gün asker-polis, ve öteki
memurlardan bölge halkına kadar cinayetler işliyor, iş yerlerini, evlerini,
belediye otobüslerinde evine, işine giden insanları yakıyor, devletin kamu
kurumlarından bile haraç alıyor ama bir türlü bitirilmemesi bir yana, “NATO’yu
çağırırız onlar bize devlet kurar” der hale geldiler.
Biz bunlarla baş edemezken, Kıbrıs Rum kesimi ABD
şirketlerini arkasına alıp Akdeniz’de petrol- doğalgaz üretmeye başladı,
Ermenistan Cumhurbaşkanı okul çocuklarına “Ağrıyı almak sizin işiniz, biz
buraya kadar getirdik! Diyor daha niceleri olurken hükümet bunlarla “SIFIR
SORUN” siyaseti yürütüyor.
Ama Suriye, Libya ve
öteki hedef Müslüman ülkelerin içlerindeki emperyalizm işbirlikçilerinin
hareketleri için para ve silah yardımlarımız saklanmadan sürmektedir.
Bu arada;
Dün Rusya cumhurbaşkanı Sayın Medvedev, Malatya’ya
yerleştirilecek füze radarları konusunda Türkiye’yi tekrar uyardı ve “hedef
ülke” ilan etti. İran- Suriye ile köprüler atılmış durumda.
Yaklaşık üç ayı geçkin bir zamandır Rusya’nın uçak gemileri
ve donanmasına ait gemiler Akdeniz’de periyodik aralıklarla devriye
gezmektedirler ve Rusya Haçlı seferi konusunda AB-D’yi uyarmıştır.
Yahudi küresel sermaye çıkarttığı iki dünya savaşı yetmezmiş
gibi ,“kertenkele tanrılarının” acıktığını düşündüğünden midir nedir, onlara bol bol kurban sağlayacak üçüncüyü
kaşımaktadır.
Böyle savaş gibi bir pislik ortaya çıkarsa ülkemizin adının
Almanya gibi anılması, milletimizin lanetlenmesiyle sonuçlanacaktır. Ülkemiz
her halükarda yıllarca bir “savaş arenası” olarak kalacaktır.
Kertenkele tanrılara tapan Yahudi sermayesinin ülkemizdeki
uzantıları olan hükümet, yaklaşık “90” yıldır kutlanan Cumhuriyet bayramları
iptal edilmektedir. 10 Kasım 1938’de Atatürk’e ölüm döşeğinde yapılan ve asla
yazılıp çizilmeyen darbeden bu yana sözde “Atatürk’ün
kurduğu devleti ve rejimi korumak” yasal görevi gereğince yaptığı darbe
ve muhtıraların arkasından daima bu Kürtçü, İngiliz sever azınlıkların
oluşturduğu Nur cemaatinin, dönme ve devşirmelerin iktidarı devralması benim
hep kafamı kurcalamıştır.
II.Abdülhamit bunların kurucusu Said-i Kürdi’yi Üsküdar/ Toptaşı
akıl hastanesine kapatmış, müritlerinin giydikleri “asayişe müessir hal ve
Hıristiyan Yas Kıyafeti” oldukları gerekçesiyle çarşaflarını yasaklayan
ferman yayınlamıştı, hiçbir Osmanlı padişahı ve hiçbir Osmanlı şeyhülislamı
bunları kaale almadı.
Adamlar, II. Abdülhamit’i överek iktidar oldular. Oysa S. Kürdi,
II. Abdülhamit’i tahttan indiren 31 Mart
olayının elebaşlarındandır.
Papaz geçen hafta Atatürk Florya köşkünde ayin yaptı. 1937 ve 1967ler de sürülen patriklerin öçlerini böylece aldı. |
Hatta, 12 Eylül 1980 Darbesinden sonra yukarıdaki adını
verdiğim kitabı yazan emekli albay aynı zamanda Vanlı Arvasilerden
şeyhülislamlık yapmış Kürt, Abdülhakim Arvasi’nin torunu olmasına rağmen
yazdığı o kitapta bu adamın adını bile anmamıştır.
İş böyleyken, ülkede bu işbirlikçi Yezidi, Süryani, Rum,
Ermeni dönmesi Papaz ve Haham imamlardan ibaret Nurculardan başka Müslüman yok muydu
ki iktidara getirilecek?
Şimdi, Nurcu başbakanın dün de Dersim Soykırımı için(!) özür
dilemesi ile apaçık devletin tasfiyesi gerçekleşirken bu “Atatürkçü Ordu”, hükümetin
ardında saf tutmuş yürümektedir.
“ÇIT” yok.
Obama dünya düzeni |
Ak Denizde NATO ordularının gücü yetmezmişçesine Libya’ya
deniz ve hava gücü gönderen bu Atatürkçü (!) generallerimiz bağımsızlık
siyaseti güden Atatürk’ün askeri mi yoksa NATO’nun askerleri midirler?
Üç yıldır Kızıldeniz’de de Müslüman Somali korsanlarına
karşı da kuvvet bulundurmaktadırlar.
Yoksa Atatürk’ün ordusu, 14.Mayıs 1950 seçimlerinin ardından
Fevzi Çakmak paşanın “istifasını” takiben bitmiş te milleti bu, Türk’e kurşun
sıkan geçmişin isyancılarından oluşan “dönme haçlı- Kürt-Rum- Ermeni, Yahudi” dönmelerinden
oluşan devşirme ordusu *mu olmuştur?
*( Zaten ordumuz Osmanlı’da da böyleydi. Kastedilen idareci
kesimdir! Soyadları, adları “Arman, Armağan, Kul, Kuloğlu, Er, Erman, Ersan,
Bünyamin, Kuz, Kuzu, Can, Babacan…” daha bilmem ne olanları inceleyin işte. Hepsi
değil elbet. Kudüs ağlama duvarında ağlayanlar…)
Yok, değil hepsi Atatürkçü de, şehit cenazelerinde, asker
üniforması giymiş “fok balıkları” gibi
duran “tombiş işbirlikçi generaller” korkudan ve şişmanlıktan mı yerlerinden
kıpırdayamamaktadırlar?
Acaba Çanakkale deprem beklentisi gerçekleşirse, batı
Anadolu’nun Yunanistan, doğu Anadolu’nun İsrail ve Ermenistan tarafından
işgalleri olası bir SURİYE- İRAN-NATO” savaşı bahanesiyle yabancı orduların
yerleşmesi için verilecek bir tezkereyle mi yoksa tezkeresiz doğrudan işgal ile
mi gerçekleşir?
Malum bu fok balığı kılıklı omuzları kalabalık adamlar 30
yıldır 1.000.000 askerle dört tane teröristi beslemekten, sayılarını binlere
fırlatmaktan, 50.000 kadar vatan evladını helak etmekten başka işe yaramadılar.
Haliyle işgale de bir hareket yapacaklarına hiç mi hiç inanmıyorum!
Alavere, dalavere Türk Mehmetçik Kore’den sonra yine NATO
köpekliğine!
Takdir okuyucunundur.
Adilyargıç/Keykubat