DEMOKRASİ SAVAŞI NEDİR?
İşte bunun da tam zamanıdır.
Çünkü, devlet, Amerika bize şeriatı versin, isterse devlet yıkılsın" diyen Bagratuni Rum papazı Kadir Mısıroğlu gibi Müslüman görünen, İslâm şeriatında geçmiş binlerce yıllık köleci toplum geleneklerini Allah emri diyerek insanları köleliğe razı ederek, halkımızı kendilerine ve sömürgeci devletlere KÖLE etmek isteyenlerin 22 YILDIR devlete el koyup yağmaladıkları düzene son vermek ŞART OLMUŞTUR.
![]() |
El ile büyüterek okuyunuz. |
Türkiye Cumhuriyeti devleti, lâik, demokratik, eşitlikçi sosyal demokrasi devletidir.
Dini, dili, soyu, sopu ne olursa olsun devletin eşit haklara sahip vatandaşıdır.
Devletin en yüksek mevkisinde oturan ile en fakir, güçsüz kişisi, mahkumlar, vatandaş ile kamu ve özel kurumlar, kuruluşlar yasalar, yargı önünde EŞITTİR.
Eşitlikçi sosyal demokratik devletlerde fakir, sefil, sokakta yaşayan, eğitimsiz vatandaş yoktur.
Her vatandan devletin milli gelirinden eşit pay alma hakkına sahiptir.
Halk adına devletin gelirlerini harcamakla, hizmet kurumları, okullar, hastaneler, fabrikalar, kreşler, kütüphaneler, ziraat ve hayvancılığı geliştirme, ürünlerini mağduriyet yaratmadan satın alma, pazarlama kuruluşları gibi kurumları kurmakla görevli hükümetler ve bürokratlar aylık raporlar halka harcama kalemlerini basın yayın yoluyla bildirmek ve Sayıştay, Danıştay, Yargıtay, Anayasa mahkemesi gibi temel anayasal kurumlarca özgürce, yasal denetim ve koruma altında denetlenmelidirler.
Suç ve ihmal, kayıtsızlık göstererek halktan bir kişinin bile haksızlığa uğramasına sebep olan siyasî, bürokrat demokratik yasalarla yargılanacaktır.
Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Zenginlere köle olarak fakirlikten kurtulacağını sanan gençler varmış
Unutmasınlar ki, kölelik sadece cinsel ve bedensel hizmet eden değildir.
Sahibi istediği an onu vahşi hayvanlara parçalatmak, deney olarak kullandırmak, sadist duygularını tatmin etmek gibi her şekilde öldür(t)ebilir, sokak ortasında tecavüz ederek, fuhuş yaptırarak onursuz kılabilir.
Yakında izlediğim bir videoda Suudi şehzadelerinden biri, cariye bir kadına herkesin önünde döverek oral seks yaptırıyordu. Bunlara erkekleri de ekleyebilirsiniz. Köle köledir.
Kölelik bunların dışında sayısız insanlık dışı eylemi içerir.
Bu günün köleleri size hoş geliyorsa nedeni, iyi kötü imsani degerleri koruyan demokrasilerin olması yüzündendir.
Siyasal rejimlerin savaşları, iyi rejimler kendilerini anlatmakla uğraşmazlar. Bu da beyinsiz vatandaşların bütün dünyada yaşamın demokrasi gibi olduğunu, Allah'ın emri denilen kötü şeriat rejimleri gelince daha zengin ve mutlu olacağına inanırlar ve inandırılmıştırlar.
Derhal insanlar bu yenilgiden kurtularak kötünün kendini hoş, güzel göstermesine aldanmasınlar.
ABD başkanı Joe Biden'ın dediği gibi, DEMOKRASİ GARANTİ DEĞİLDİR, ONU YAŞATMAK İÇİN SÜREKĹİ SAVAŞMAK GEREKİR.
Demokrasi ve çağdaş hukuka dayalı demokratik sosyal devlet, mutlak adalet yemek, içmekten önemlidir.
Büyük Atatürk'ümüzün dediği gibi "Demokrasi Ķimsesizlerin kimsesidir."
Demokrasi düşmanlarının bile. 2003'lerde İrak devlet başkanı Saddam Hüseyin, kendi yaptığı yasalarla asılarak kafası kapatılmıştır.
Demokrasi uğruna ölünecek kadar güzel rejimdir, yarı sömürge olduğumuz için nize yaşatmadılar.
Buna rağmen yaşattıkları bile vazgeçilmezdir.
Demokrasiyi YAŞATIN, KORUYUN.
Takdir akıl, vicdan, insaniyet, ahlak, adalet barındıran vicdanlarındır.
Alaeddin Yavuz
Osmanlı Torunu Yok Padişah Köleleri Var.
Osmanlı, Türk geleneklerine aykırı olarak, yalnız Osman beyin soyundan gelenlerden Padişah seçilerek yönetilen Monarşik Orta Çağ devletinin adıdır.
1300- 1918 arası yaşamış, 03 Mart 1924 'e kadar saltanatı sürmüştür.
Turk geleneklerinde devlet, onu kuran beyin malıydı ve bey ölünce erkek çocukları arasında pay edilirdi. Bu da Türk devletlerinin KISA ÖMÜRLÜ olmasına neden olurdu.
İran'da kurulan Türk devletleri bu geleneği İranlılar gibi babadan oğula yaptılar.
Ancak devlet kötü yönetilirse ya da padişahın nesli kurursa başka bir boy devlet idaresini alma hakkına sabipti.
Böyle durumda Osmanlının mirasçısı Kırım Hanıydı ve yazılı kayıttaydı.
Ama Anadolu, Suriye, Mısır, Kafkaslardaki beylikler, her an darbe yapabilirler korkusuyla mirasçı seçilmemişti.
Devleti kuran Türkler ve Müslümanlar "KÖLE-CARİYE" yapılamaz, alınıp satılamazdı.
Aynen Roma'da Roma soyluları gibi bütün dünyada gelenek aynıydı.
Ayrıca o zamanın şartlarında sürekli, ömür boyu teknik askerlik de vardı. Bunlar için de köle askerlere ihtiyaç vardı.
Hint, İran, Arap, Grek, Çin, Japon, Okyanusya dahil ger yerde çocuk satışı vardı.
Bu günkü gibi "Baba- Eş- Çocuklardan oluşan ÇEKİRDEK AİLE" bu toplumlarda o zamanlar bilinmiyordu.
O zamanlar AİLE= kabile, aşiret, boy denilen küçük topluluklara denilirdi. Bu kabilelerin her birinin bir ağası, aşiret reisi, boy beyi, işcan'ı vardı.
Adet görme yaşına gelen her kız çocuğu bu reisten veya aşiret köleyse egemen devletin yerel yöneticisinden ve en yüksek dereceli ruhbanından ilk çocuğunu doğurur, onu devlet, tapınak alır köle veya yetkili biri yapardı.
Bu çocuk anne bundan sonra aşirete cocuk yetiştirmek için aşiretten bir erkekle evlendirilirdi.
Aşiret dışından bir erkekle kaçsa, tecavüze uğrasa "rahmi kirli sayılır", kabilesine temiz, DURU-SOY yetistiremeyeceği nedeniyle, " ZİNA" işlemekten taşlanarak (recm) öldürülürdü.
Aşiretten her erkek istediği kadından çocuk yapar bu olağan sayılırdı.
"Madem bu eve gelin geldik, ister oğlu ister babası kullanır" deyiminin kökeni bu gelenektir.
Özgür egemen toplumdan olan ailelerde de bu gelenekler vardı.
20. yüzyılın ikinci yarısından sonra bu gelenekler şehirlere göçlerle terk edildi.
Kendilerine Osmanlı Torunu ve "Müslümansan Türksün" diyen geri zekalılar veya cahiller, milliyetini unutmuş, orduya sürekli asker olmak için satın alınmış, önce civelek taburlarında istihdam edilerek, bu sürekli askerlere gılmanlık yaparak eğitime başlayan çoğu savaş meydanlarında cenazeleri yırtıcı hayvanlara terk edilen kölelerdi.
Mezarları da mezar taşları da olmazdı. Savaş şartları olanak verirse toplu olarak gömülme şansları olurdu.
Sağ kalanlar da bir dahaki savaşa kadar yaşardı. Türk ve Müslümanlar da savaşta aynı kaderi paylaşırdı. Çünkü onlar da padişahın, halifenin kullarıydı.
Saraya ve orduya hizmet amaçlı verilmek için, I.Selim dönemine kadar, 40 gayrımüslim aileden seçilen, gürbüz çocukları olan 1 aile seçilir ve 1 çocuk satın alınırdı. I.Selim sonrası sınırlar genişleyip, nüfus artınca aile sayısı 1/60 olarak tespit edildi. Osmanlı Torunu denilen Saraya ve Orduya kölelik için seçilerek satın alınmış KÖLE çocuklardır ve soyları bunlara dayanan DEVŞİRME KÖLELERdir.
Her gayrimüslim ailenin hayali saraya oğlunu satmaktı, çocuklarını da bu niyetle yetiştirir, onlara PAŞA, BAŞA derlerdi.
Ermeni Kadir Mısıroğlu da kendi anılarında Trabzon Akçaabat'taki ailesinin onu PAŞA diye çağırdığını yazmıştı.
(Gayrimüslimler de Müslümanlar da Avrupa ülkeleri dahil çocuklarını ücret karşılığı satarlardı. Hediye de ederlerdi.)
Kara Deniz, Kafkasya, Balkan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Suriye, Irak, Arabistan Müslüman ve gayrimüslimlerinde, Avrupa'da böyle erkek ve kadın eşcinsellikleri, aynı cins evlilikleri, aile içi çekirdek aile içi biseksüel gelenekler yaygındı.
Bu gelenekleri ilk yasaklayan, Ayasofya Camisini yaptıran Roma imparatoru 1.Jüstinyen'di.
Bunları toplayıp Cehenne denilen kurban fırınlarında yakarak öldürmüştü.
2. Olarak da Mustafa Kemal Atatürk de bunları yasaklamış ve her türlü köleliği kaldırmıştı.
Ensest ve aynı cins evlilikleri yapanlara hapis cezası koymuş, nüfus kağıdı verilmesini yasaklamıştı.
Bu geleneklere sahip olanlar, kuş uçmaz, kervan geçmez sarp dağlara saklanmışlardı.
Köleyi cumhurbaşkanı olan kendisiyle EŞİT VATANDAS yapan Atatürk sayesinde, kadın gibi kullanılmaktan, hamamlarda, pazariarda fahişe olarak satılmaktan kurtaran Atatürk ve kurduğu laik cumhuriyete hâlâ kin güden bu kadın ve erkek fahişe kölelerin istedikleri seriat düzeni de budur.
Bunların dertleri kadın gibi kullanılmak, karın tokluğuna fahişelik etmekmiş, insan olmak değil.
Müslüman olunca kendilerine TÜRK diyen bu köleler, 18.yy içinde güçten düşen Osmanlıyı Rus'a, İngiliz'e, Amerika'ya sattılar.
Karşılığında devletin idaresini aldılar. Devleti haçlılarla ortak soyuyorlar.
Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru
Osmanlıda Türkler neden Sadrazam, Vezir, Paşa yapılmazdı?
https://www.facebook.com/share/p/18nDv7LGtA/
Çocuk satma gelenekleri için;
1- https://keykubat.blogspot.com/2019/06/antik-cagda-katil-tanricalara-cocuk.html
2- https://www.hurriyet.com.tr/dunya/tanri-ya-cocuk-kurban-ettiler-295770
5-,Kadir Mısıroğlu ve Kripto Rizeliler
https://keykubat.blogspot.com/2017/02/kadir-misirliioglu-ve-oteki-kripto.html
6-https://keykubat.blogspot.com/2018/04/tbmm-baskani-ismail-kahraman-kripto.html
7- https://keykubat.blogspot.com/2022/05/ekrem-imamoglu-yoldan-cekildi.html