29 Eylül 2023 Cuma

#GÜVERCİN MİTLERİ ve UĞUR SAYILAN SIÇMASI

#GÜVERCİN, KUMRU, ÜVEK SEMBOLİZMİ

Eski Sümer, Hint, Fars, Mısır, Etiyopya dinlerinde KUŞ TANRILAR ve TANRIÇALAR vardır.



Kuzey Hindistan'da Kuşhanlar devleti, Kuş adıyla anılan bölgeler ve toplumlar vardır.

M.Ö 1800lerde depremler, yıldırımlar ile  yıkılan Harappa medeniyeti halkı olan Sabiler, Can'lar (ing-Jains) Avrasya, Batı ve Kuzey Afrika bölgelerine kadar yayılmışlardır.
Onların taşıdığı Kuştanrılar dinleri de Etiyopya, Sudan, Mısır ülkelerine de yerleşmiştir.

Bunların en masum görüntüye sahip olanları da Güvercin Tanrıçalar'dır.



Sümer'lerin şeytan kuş tanrısı An-zu kuşu, Ateş Kuşu, İmdigut kuşu gibi adlar alarak, zaman içinde yumuşak karakter görünümleri ile anlatılıp çizilmiş, Zümrüt-ü Anka Kuşu gibi kurtarıcı, yardımcı karakterler kazandırılmıştır.

Sümer tanrıçası İnanna Kumru'yu sembol hayvanı seçmiş, Akad, Babil'de İştar, Asur'da Astorte, Fenike-Filistin'de Astarte, Ürdün'de El Lat, Greklerde Afrodit'in sembol hayvanları olmuşlardı.

Biz Türklerin kültürlerinde de Zümrüt-ü Anka kuşu olarak, barış getiren savaş kuşu, haberci olarak yer almıştır. 



M.Ö 1800-2000lerdeki Harappa felaketi ile ortaya çıkan Arami-Sabi göçleri ile, Sabi Şiva dini ile tanışan Türkler de Sabilerin dişi şeytanı Er Ruha'nın, Inanna- İştar tanrı kavramının Sabi uyarlaması olması nedeniyle, onun Kumru sembol hayvan  seklinden Sabi toplumu olan Farslar ve birlikte yaşayan Türkler tarafından Simurg, Zümrüdü Anka kuşları türetilmiştir.

Güvercinler ile Kumrular genetik olarak  aynı tür kuşlardır.

Evcil olanlarına GÜVERCİN, yabanıl olanlarına ÜVEK, KUMRU denilirse de köy Türkçesinde tümüne Güvercin denilirdi.

1920'li yıllarda doğan annemde kumrulara GÜVERCİN derdi.

Şehire gelince ticari mal olan çeşitli güvercinler gördüm ve kumrulara da ÜVEK denildiğini, güvercinlerin de paçalı, tepeli, taklacın gibi adlarla anılan çok çeşidi olduğunu gördüm.

Araştırmacılar, güvercinler ile Kumruların aynı türler olduğunu kabul ettiklerini görüyoruz.

Bunun yanında büyük imparatorluklardan küçük devletlere ve aileler arası haberleşmelere kadar Güvercinler haber taşıyıcı olarak kullanılmıştır.

Bütün saraylarda, resmi binalarda KUŞÇU adıyla anılan posta güvercini yetiştiren ve örgütleyen ustalar vardır.

Güvercinlerin bilinen insanlık tarihi boyunca, 5000-15000 yıl arası insanların yaşamlarında yer aldıklarını, arkeoloji kazılardan, tarihi yaziki belgelerden, dinlerden öğreniyoruz. 

Güvercinler binlerce yıldır birçok farklı nedenden dolayı yetiştirilmektedir.

Antik İran, Mısır, İsrail, Yunanistan, Çin ve Orta Doğu ve Asya'daki diğer birçok yerden elde edilen kayıtlar, güvercinlerin yiyecek, dini törenlerde, sporda kullanılmak üzere ve tarihte özellikle haberci olarak kullanılması için yetiştirildiğini kanıtlıyor.

Hint, Sabi, Yahudi dinlerinde Güvercinler kurbanlık hayvanlar arasında yer alırlar.

Hint mitolojisinde güvercinlerin Tanrı Vişnu, Şiva'nın habercileri olduklarına inanılırdı. 
Barış, sevgi ve bağlılığı temsil ederlerdi.




Hint Yok edici tanrısı ve Sabilerin tanrısı Şiva, karısı Parvati'ye ölümsüzlük hakkında bilgi vermek için onu Keşmir'deki Amarnat tapınağına götürür. 
Kopta yani bir güvercin gizlice konuşmaları dinler, ölümsüzlük sırlarını öğrenir.

Hepimizin çok aşina olduğu bu sıradan küçük kuşun, dünyadaki hemen hemen her kültürde en asil ve olumlu sembollerden bazılarını temsil etmesi ilginçtir.

Güvercin annelik ve kadınlıkla ilişkilendirilmiştir. 

Örneğin Sümer ana tanrıçası İştar sıklıkla elinde bir güvercin tutarken tasvir edilir.

Eski Fenikeliler aşk ve bereket tanrıçası Astarte'yi güvercinle ilişkilendirdiler.

Çin'de güvercin tarihsel olarak sadakati ve uzun ömürlülüğü simgeliyordu.

Ortaçağ Avrupa'sında şeytanların ve cadıların kendilerini kuşa dönüştürebileceklerini ancak güvercinlere dönüştüremeyeceklerini iddia edeni batıl inançlar vardı.

Bu da güvercinin saflığını akla getiriyordu.

Mezopotamya'da (bugünkü Irak ve İran çevresindeki bölgeler) bulunan tabletlerin yanı sıra Mısır hiyeroglifleri, güvercinlerin M.Ö. 3000 civarında her iki medeniyet tarafından da evcilleştirildiğini gösteriyor.

Sonunda, zamanla, hedef bulma içgüdülerini iletişim amacıyla nasıl kullanacaklarını öğrendiler. 

Örneğin Mısırlılar yeni bir firavunun yükselişini halka duyurmak için güvercin salıyorlardı.

Aynı geleneği binlerce yıl sonra Yahudiler kutsal kitaplarında, Sümer metinlerinden aldıkları Tufan Efsanesine yazmışlardır.

Dört kitabın temeli Tevrat, tufan bitimini tespit etmek isteyen Nuh peygamber'in tufanın sularının çekildiğini tespit etmesi için karga ve güvercin salmıştır.

Zeytin dalı getiren güvercin kurtuluşun, yaşamın remzi olmuştur.

Tevrat'ın yazılmasından 1300 yıl sonra gelen İnciller de Allah-Baba Tanrı İsa'nın babası Kutsal Ruh'un remzi olarak güvercin tekrar kutsanmıştır.

Güvercinler ile Kumruların aynı kuş olduğu inancı Hıristiyan Metodist kiliselerince de kabul görür.

İsa, Yahya tarafından vaftiz edilirken Kutsal Ruh- Baba üzerine inmiştir.

Kanada Posta Kurumu
 bu inanç gereği Güvercin
Sembollü para bastırdı


(Mat. 3:16-17: “... ve Kutsal Ruh, güvercin gibi bedensel bir biçimde O'nun üzerine indi”).

Inciller arasındaki bölünmeyi sona erdirmek için gelen İslam'ın Tebliğci peygamberi Muhammet, kendini öldürmek isteyen kendi kavminden kurtulmak için davet aldığı Yesrib(Medine) yolunda gizlendiği Sevr mağarası girişine bir güvercin gelip yuva yapmış, örümcek de girişi ağ ile kaplayarak peygamberi korumuştur.

Güvercinler böyle kutsallik kazanınca bokları da kıymete biner.

Başa Güvercin Sıçması.

Kuzey Hindistan Tibette, başına güvercin sıçan rahip, en büyük din adamı Dalay Lama seçilirmiş.

Çin imparatorunun biri, saray bahçesinde otururken başına güvercin sıçmış.

Bunu ilahi işaret sayan imparator, orduyu toplayıp düşmana saldırmış. Ani saldırıya direnemeyen, tedbirsiz düşmanlarını ordusuyla tümünü yok etmiş.

Böyle olayların güvercin Sıçmasını kutsallaştırdığına inanılır.

Her ne kadar da batıl inanç olsa
da, 100 yıllık demokrasiden sonra
Orta Çağ Şeriat rejimine geçmeye hazırlanan İLK DEVLET'in vatandaşları olarak, nesini YADIRGAYABİLİRİZ?

Ülkemizde bu mitolojilerin harman yeri olarak, Millî Piyango kurumunun sembol hayvanı olarak GÜVERCİN seçilmiştir.


Bu kadar mitoloji, efsaneye on binlerce
yıl inanmış atalarimizin torunlarıyız.

Bunca dini, tarihi bilgilerden sonra Başına GÜVERCİN SIÇILMIŞ (veya SEÇİLMİŞ) KİŞİ neden Milli Piyango bileti almasın?😂😂😂

Alırsa niye TUHAF karşılansın?

Takdir aklı olanındır. 

Alaeddin Yavuz.

Hiç yorum yok: