İntihar nedir?
YAZININ HAZIRLANIŞ NEDENİ="Bu yazı, kızı intihar ettiği için, "kızın cennetten mahrum kalacak, cenaze namazı bile kılınmaz" denildiği için vicdan azabı çeken, GÜNÜN HER DAKİKASINI EVLADINA DUALAR İLE GEÇİREN, PİŞMANLIKLAR İÇİN BOĞULAN bir anneyi teskin etmek için yapılmış bir çalışma sonucu yazılmıştır. Bu yazıdaki tespitler sayesinde şimdi o annenin yüreği çok rahat. Umarım başka annelerin, babaların, kardeşlerin yüreğini da rahatlatır. Zira intihar bir anda gelen bir olaydır. Bu gün gülersiniz yarın gerçeğiniz olur. Desteklemiyoruz ama, olduysa da insanların, öneleme amaçlı çarpıtma ve yorumlarla yaşamlarının helak edilmesini de istemiyoruz."
Bir kişinin, herhangi bir nedenle, ölmeyi istemesi ve bunu kendi eliyle gerçekleştirmesidir. Ruhsal bir bunalıma düşmeden, düşürülmeden intihar mümkün değildir.
Bir kişinin, herhangi bir nedenle, ölmeyi istemesi ve bunu kendi eliyle gerçekleştirmesidir. Ruhsal bir bunalıma düşmeden, düşürülmeden intihar mümkün değildir.
Hiç kimse, çok mutlu
bir yaşama sahipken, her adımından, yediği her lokmadan, giydiği elbiseden,
okul, aile ve arkadaş ortamından zevk alırken, ailesi ve çevresince gerçekten
sevilirken intihar etmek istemez.
Böyle bir girişimi
tarih yazmamıştır.
Bu yazıda, Kur'anda olmayan "intihar" ile ilgili düzenlemeyi, ayeti çarpıtarak yapan din adamlarına tanık olacaksınız;
İntiharın
Nedenleri;
Kişi, ya kendi
beğenmediği eylemlerinden, ya da kendisine kurulan kumpaslardan gördüğü maddi
veya manevi zarar, bunların yaptığı ruhsal baskılar, kötü alışkanlıkların
getirdiği bağımlılıktan tek kurtuluş yolu olarak ölümü görmek, yakınlarının
öldürülmesi tehdidine karşılık kendisini öldürmesinin istenmesi, devlet için
istihbari görevlerde yakalanıp, düşmana bilgi vermekten korkarak, tedavisi
mümkün olmayan hastalıklardan bıkarak, farkına varmadığı bir sözü veya
kusuru yüzünden ya da ırkçılık, siyasi düşmanlık gibi nedenlerle, kendisine
dost sandığı kimselerin kurdukları kumpaslarla, birisine aşık edilip, terk
edilmesi, buna bağlı olarak uyuşturucuya alıştırılması ve bu zararlı maddenin
etkisinde ölümü istemesi ile gerçekleşebilir.
Son zamanlarda çıkan
dışarıdan ithal edilen bazı uyuşturucuların, istihbarat örgütlerinin veya bazı
cemaatlerin düşman b ellediği kişiler üzerinde cep telefonları kullanılarak
elektronik sinyaller gönderilmesiyle intihar isteğini körüklediği tıbben
bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Son zamanlarda, her
ne kadar adli olarak kanıtlanmamış da olsa, siyasi, ideolojik, ırkçılık, gıcık
kapma, ortak sevgiliye kavgaları gibi nedenlerle aynı kafa yapısına sahip olan
gençlerin, hedef belirledikleri arkadaşlarını, içlerinden birisine aşık ederek
sonra kavga ettirilerek ayrılması, uyuşturucu alır yanına giderse onu kabul
edeceği, dumanlı kafa ile şartlanıp, kişinin onurunu kıracak ağır tartışma ve
aşağılamalara neden olan düzmece kavgaların düzenlenmesi, rahatlamak için
verilen uyuşturucunun ardından, intiharın özendirilmesi şeklinde hedef kişiyi
intihara sevk ettikleri bir gerçektir.
İntihar etme üzerine sorulan bazı sorular;
“Ekşi sözlük’ten bir soru;
-“hocam savaştayız onemli bir bilgiyi tasırken yakalandım.eger dusman bilirse 1.000.000 kişinin ölümene sebep olacak.öldürüyorum kendimi 1.000.000 kişi için.ceheneme mi?”
Mumsema Değerli Mum Hocam.
-“hocam savaştayız onemli bir bilgiyi tasırken yakalandım.eger dusman bilirse 1.000.000 kişinin ölümene sebep olacak.öldürüyorum kendimi 1.000.000 kişi için.ceheneme mi?”
Mumsema Değerli Mum Hocam.
Benim babam 2000 senesinde kendini asarak intihar etti. Geçen bir programda aynı durumda olan biri programa katıldı ve intihar eden abisinin ahiretteki durumunu sordu. Hoca da intihar edenin cenaze namazı kılınmaz dedi. Şok oldum. İnanılmaz derecede canım sıkıldı. Sonradan yaptığım araştırmalarda ise intihar edenin cenaze namazının kılınacağını, intihar etmenin imansızlık değil iman zaafiyeti olduğunu öğrendim. Hocam bu konuda bilgi verebilir misiniz? Babamın kabir azabının hafiflemesi için Yasin okuyup, dua etmekten başka ne yapabilirim?
Bir de forumdaki tüm arkadaşlardan dua bekliyorum. Hepinizden Allah (c.c)razı olsun.
Selam ve dua ile.
Allah Zaiyatını affetsin
Islâm bilginlerinin çoğunluğuna göre, intihar eden dinden çıkmış olmaz, üzerine cenaze namazı da kılınır. Hayber Gazvesinde intihar eden Kuzman'ın cehennemlik olduğu bildirilmişse de, cehennemde ebedî olarak kalacağını belirten açık bir ifade yoktur. Bu yüzden intihar suçunu işleyenin cezasını çektikten sonra cehennemden kurtulacağı umulur. Ancak bunun için, intihar edenin son anda mü'min sıfatını taşıması ve intiharın helâl olduğuna itikad etmemiş olması da şarttır
İntihar etmek (Dinimiz İslam.com)
Sual: Düşmanın işkence ve tecavüzüne maruz kalacağını bilenin kendini ve yakınlarını öldürmesi veya acı duymamak için uyku hapı ile intihar etmesi günah mı?
CEVAP
Hastalık ve dünya sıkıntılarından kurtulmak için ölümü istemek caiz değildir. Fakat dindeki fitneler sebebiyle ölüm istenebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Bir şeyle canına kıyana, Cehennemde onunla azap edilir.)[Buhari]
(İple boğazını sıkarak intihar eden, boğazı sıkılarak azap görür. Herhangi bir bıçakla intihar eden, Cehennemde bıçaklanarak azap görür.) [Buhari]
Bir kâfir, uyku hapı içerek veya narkozla her tarafı uyuşturulduktan sonra da ölse, çok şiddetli olan ölüm acısını duyar. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölüm meleğini görmek, bin kılıç darbesinden daha şiddetlidir.)[Ebu Nuaym]
(Ölüm acısı çok şiddetli ise de, ölümden sonraki acılara göre çok hafiftir.) [İ.Ahmed]
Dirilene kadar ölüm acısı duyulur. (İ.Evzai)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Ölmek felaket değil, öldükten sonra başına gelecekleri bilmemek, tedbirini almamak felakettir.)
Ölüm acısı çok şiddetlidir
İntihar etmek, küfre yakın çok büyük günah olduğu için, ölürken dayanılmaz acılara maruz kalınır. Ölüm acısı, sanıldığı gibi bir an değildir. İntihar edince ahirette de daha büyük acılara girilir. Ahiret sıkıntıları dünya sıkıntıları gibi değildir. Çok ağırdır. Dünya sıkıntılarına dayanamayıp intihar eden, ölüm acısına ve ahiret sıkıntılarına nasıl dayanır? İntihar eden, dirilene kadar intihar acısını duyar. Kendini öldürmek, başkasını öldürmekten daha büyük günahtır.
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Kendinizi öldürmeyiniz!) [Nisa 29]
Yalan...
Etkisi kesin olan ilaçları almayıp günahkâr olarak ölenin, hattâ intihar edenin cenaze namazı kılınır.
İntihar edenin, yani kendini öldürenin cenaze namazı dört mezhepte de kılınır. (Mizan-ı kübra)
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müslüman her ölünün cenaze namazını, intihar etmiş olsa da kılınız!) [Deylemi]
Allah Zaiyatını
affetsin"
Ancak, “İntihar edenin cenaze namazı kılınmaz” diyenler, İslam dışı dini kaynaklara bağlı olan, dini putperestleştiren, bozuk İslami tarikatlarının uydurmalarından başka şey değildir. Çünkü;
"Islâm bilginlerinin çoğunluğuna göre, intihar eden dinden çıkmış olmaz, üzerine cenaze namazı da kılınır. Hayber Gazvesinde intihar eden Kuzman'ın cehennemlik olduğu bildirilmişse de, cehennemde ebedî olarak kalacağını belirten açık bir ifade yoktur. Bu yüzden intihar suçunu işleyenin cezasını çektikten sonra cehennemden kurtulacağı umulur. Ancak bunun için, intihar edenin son anda mü'min sıfatını taşıması ve intiharın helâl olduğuna itikad etmemiş olması da şarttır "
Yorumu yapılmış. İyi niyetle de olsa Allah'ın ayetlerinin çarpıtılması, dince en büyük günahtır. Zira bu ayetlerde "intihar" değil, "mal, zenginlik için birbirini öldürmek" işlenmektedir.
Buraya kadar verilen bilgilerin hepsi “hadis”tir. Hadislerin çoğu rivayet ve uydurmadır. Gerçeklikleri bilinmemektedir. Ancak, mantık olarak “intihar” olayının iyi bir şey olmadığını, insanı yaşama dinen de olsa bağlamayı amaçladığından kötü de değildir.
Okuyalım, öğrenelim bakalım bu ayetler intiharı mı haksız kazancı ve onun uğruna işlenen cinayetleri mi işliyor;
Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri;
Nisa 4: 29: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâreten an terâdın minkum, ve lâ taktulû enfusekum, innallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen).
Ancak, “İntihar edenin cenaze namazı kılınmaz” diyenler, İslam dışı dini kaynaklara bağlı olan, dini putperestleştiren, bozuk İslami tarikatlarının uydurmalarından başka şey değildir. Çünkü;
"Islâm bilginlerinin çoğunluğuna göre, intihar eden dinden çıkmış olmaz, üzerine cenaze namazı da kılınır. Hayber Gazvesinde intihar eden Kuzman'ın cehennemlik olduğu bildirilmişse de, cehennemde ebedî olarak kalacağını belirten açık bir ifade yoktur. Bu yüzden intihar suçunu işleyenin cezasını çektikten sonra cehennemden kurtulacağı umulur. Ancak bunun için, intihar edenin son anda mü'min sıfatını taşıması ve intiharın helâl olduğuna itikad etmemiş olması da şarttır "
Yorumu yapılmış. İyi niyetle de olsa Allah'ın ayetlerinin çarpıtılması, dince en büyük günahtır. Zira bu ayetlerde "intihar" değil, "mal, zenginlik için birbirini öldürmek" işlenmektedir.
Buraya kadar verilen bilgilerin hepsi “hadis”tir. Hadislerin çoğu rivayet ve uydurmadır. Gerçeklikleri bilinmemektedir. Ancak, mantık olarak “intihar” olayının iyi bir şey olmadığını, insanı yaşama dinen de olsa bağlamayı amaçladığından kötü de değildir.
Okuyalım, öğrenelim bakalım bu ayetler intiharı mı haksız kazancı ve onun uğruna işlenen cinayetleri mi işliyor;
Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri;
Nisa 4: 29: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâreten an terâdın minkum, ve lâ taktulû enfusekum, innallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen).
Meâl-i Şerifi
NİSÂ-4:29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
Nisa 4:30: Ve men yef’al zâlike udvânen ve zulmen fe sevfe nuslîhi nâra(nâren) ve kâne zâlike alallâhi yesîrâ(yesîran).
NİSÂ-4:29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
Nisa 4:30: Ve men yef’al zâlike udvânen ve zulmen fe sevfe nuslîhi nâra(nâren) ve kâne zâlike alallâhi yesîrâ(yesîran).
NİSÂ-4:30- Kim,
zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasakları işlerse, yakında onu cehennem ateşine
atacağız. Onu ateşe atmak da Allah'a pek kolaydır.
Gerçek Elmalılı Hamdi Yazır meali budur. Bunda "intihar" söz konusu değildir."Mal için birbirinizi öldürmeyin" denilmektedir.
Diğer uydurma Elmalılı mealleri;
Elmalılı Hamdi Yazır: NİSÂ-4:29: Ey o bütün iyman edenler! Mallarınızı aranızda batıl behanelerle yemeyin, kendiliğinizden rızalaşarak akdettiğiniz bir ticaret olmak başka, kendilerinizi öldürmeyin de, Allah size cidden bir rahîm bulunuyor"
Çarpıtayım derken cümleyi de çarpıtmışlar "kendilerinizi öldürmeyin", ne demekse, bir şey anlayan beri gelsin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş): NİSÂ-4:29: Ey iman edenler, mallarınızı aranızda haksız bahanelerle yemeyin. Ancak kendiliğinizden rıza ile yaptığınız bir alışveriş bunun dışındadır. Kendi kendinizi de öldürmeyin! Allah size karşı gerçekten merhametlidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2): NİSÂ-4:29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
Ayeti çarpıtan diğerleri;
Yaşar Nuri Öztürk Meali;
NİSÂ-4:29. Ey inananlar! Mallarınızı aranızda bâtıl bir yolla/tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın/intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz, Allah, size karşı çok merhametlidir.
Yaşar hoca en aklı başında bildiğim insandın, sen de gittin. Ticaret yapan, malı vuran neden intihar etsin? Niye kendini öldürsün? Ayetin akışına bu kadar ters bir ifade senin gibi adamın dikkatini nasıl çekmez?
NİSÂ-4:30: Kim düşmanlık ve zulümle intihar günahını işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da kolaydır.”
Yaşar hoca, gerçekten "intihar" bu ayetin neresinde var?
Suat Yıldırım: NİSÂ-4:30: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda meşrû olmayan yollarla yemeyin. Karşılıklı rıza ile yapılan bir ticaret yapmanız ise, elbette meşrûdur. Sakın haram yiyerek, başkasının hakkını gasbederek kendinizi öldürmeyin. Allah size pek merhametlidir.
NİSÂ-4:30: Ve men yef’al zâlike udvânen ve zulmen fe sevfe nuslîhi nârâ(nâran). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).
NİSÂ-4:30: Ve kim bunu düşmanlık ve zulümle yaparsa, o taktirde biz onu yakında ateşe yaslayacağız. Ve işte bu, Allah için kolaydır.
Diyanet İşleri: NİSÂ-4:30: Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu, Allah’a pek kolaydır.
Abdullah Parlıyan: NİSÂ-4:30: Haksız yere mal yemeyi ve şahsiyetleri öldürmeyi düşmanca bir niyetle ve varoluş gayesine aykırı biçimde yapana gelince, biz onu zamanı gelince ateşe sokacağız. Bu da Allah'a göre pek kolaydır."
Gerçek Elmalılı Hamdi Yazır meali budur. Bunda "intihar" söz konusu değildir."Mal için birbirinizi öldürmeyin" denilmektedir.
Diğer uydurma Elmalılı mealleri;
Elmalılı Hamdi Yazır: NİSÂ-4:29: Ey o bütün iyman edenler! Mallarınızı aranızda batıl behanelerle yemeyin, kendiliğinizden rızalaşarak akdettiğiniz bir ticaret olmak başka, kendilerinizi öldürmeyin de, Allah size cidden bir rahîm bulunuyor"
Çarpıtayım derken cümleyi de çarpıtmışlar "kendilerinizi öldürmeyin", ne demekse, bir şey anlayan beri gelsin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş): NİSÂ-4:29: Ey iman edenler, mallarınızı aranızda haksız bahanelerle yemeyin. Ancak kendiliğinizden rıza ile yaptığınız bir alışveriş bunun dışındadır. Kendi kendinizi de öldürmeyin! Allah size karşı gerçekten merhametlidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2): NİSÂ-4:29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
Ayeti çarpıtan diğerleri;
Yaşar Nuri Öztürk Meali;
NİSÂ-4:29. Ey inananlar! Mallarınızı aranızda bâtıl bir yolla/tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın/intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz, Allah, size karşı çok merhametlidir.
Yaşar hoca en aklı başında bildiğim insandın, sen de gittin. Ticaret yapan, malı vuran neden intihar etsin? Niye kendini öldürsün? Ayetin akışına bu kadar ters bir ifade senin gibi adamın dikkatini nasıl çekmez?
NİSÂ-4:30: Kim düşmanlık ve zulümle intihar günahını işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da kolaydır.”
Yaşar hoca, gerçekten "intihar" bu ayetin neresinde var?
Suat Yıldırım: NİSÂ-4:30: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda meşrû olmayan yollarla yemeyin. Karşılıklı rıza ile yapılan bir ticaret yapmanız ise, elbette meşrûdur. Sakın haram yiyerek, başkasının hakkını gasbederek kendinizi öldürmeyin. Allah size pek merhametlidir.
NİSÂ-4:30: Ve men yef’al zâlike udvânen ve zulmen fe sevfe nuslîhi nârâ(nâran). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).
NİSÂ-4:30: Ve kim bunu düşmanlık ve zulümle yaparsa, o taktirde biz onu yakında ateşe yaslayacağız. Ve işte bu, Allah için kolaydır.
Diyanet İşleri: NİSÂ-4:30: Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu, Allah’a pek kolaydır.
Abdullah Parlıyan: NİSÂ-4:30: Haksız yere mal yemeyi ve şahsiyetleri öldürmeyi düşmanca bir niyetle ve varoluş gayesine aykırı biçimde yapana gelince, biz onu zamanı gelince ateşe sokacağız. Bu da Allah'a göre pek kolaydır."
Ancak, "İntiharı" önleyelim derken, "milleti soyanları, haksız kazanç uğruna askerden sıradan insanlara toplu ölümler olan savaşlara ve soykırımlara imza atanları saklamak" İslam'ın hangi sure ve ayetine uymaktadır?
Zira, Nisa 29.ayette
geçen “kendinizi/nefsinizi öldürmeyin” ayeti intihjar anlamında değildir.
Önceki 28.ayet de, 29.ayet de, mal paylaşımı ve ticari ilişkilieri
işlemektedir. Buradan çıkarılması gereken sonuç da “mal yüzünden birbirinizi
öldürmeyin, başkasının da kendinizin de nefislerini, bedenlerini öldürmeyin”
anlamındadır.
Yani,
“Dünya malı için birbirinize zulüm etmeyiniz, hem kendi nefsinizi hem de
başkalarının nefislerinin ve bedenlerinin ölümüne sebep olursunuz. Biz de sizi
o zaman ebedi cehennem ateşine yaslarız” demektedir.
Kur’an mealini veren
hocalarımızın, ülkemizde yaşanan anarşi, terör, ekonomik krizler, iş ve eğitim
yaşamındaki başarısızlıklar sonucu artan intiharlar, sınav kazanamayan
öğrencilerden, devlete hizmeti geçmiş değerli iş ve ticaret adamlarımıza kadar
geniş bir toplum kesiminde yayılınca, tedbir olarak bu ayet bu şekilde
yorumlanmış görünmektedir.
Kötü amaçla
yapılmamıştır.
Aynı ayetin devamı
olan Nisa 4:30. ayet, bit çok hoca tarafından bu mantıkla olsa gerek “intihar
edeni” bu dünyada, kıyamete bırakmadan mahkum etmektedir.
“Diyanet İşleri:
NİSÂ-4:30: Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine
atacağız...”
Ticartte malı götürüp dururken birden, "Haddi aşarak, zulmederek intihar" nasıl oluyor?
Oysa, meallerin içinden en farklısı ve ayetlerin konularına göre en siyasi meali ise bir tek hoca tarafından verilmiştir.;
Abdullah Parlıyan:
NİSÂ-4:30: “Haksız yere mal yemeyi ve şahsiyetleri öldürmeyi düşmanca bir
niyetle ve varoluş gayesine aykırı biçimde yapana gelince, biz onu zamanı
gelince ateşe sokacağız...”
Bir insanın intihar
etmesi kendisinden başkasına düşmanlık değildir. Bu durumda düşmanlık olarak
yorumlanamaz.
Kendisine yapılan kumpaslardan dolayı intiharı çare gören bir iş adamının veya aşık edilip, terk edilmiş, gururu ezilmiş, uyuşturucu bağımlısı edilemiş, kullanılmış, aşağılanmış bir gencin düşmanlık beslemesi, gidip başına dert açanları öldürmektir.
Kendisini öldürüyorsa bu düşmanlık değil, bu dünya yaşamından umudunu kesmenin yarattığı patolojik haldir.
Kendisine yapılan kumpaslardan dolayı intiharı çare gören bir iş adamının veya aşık edilip, terk edilmiş, gururu ezilmiş, uyuşturucu bağımlısı edilemiş, kullanılmış, aşağılanmış bir gencin düşmanlık beslemesi, gidip başına dert açanları öldürmektir.
Kendisini öldürüyorsa bu düşmanlık değil, bu dünya yaşamından umudunu kesmenin yarattığı patolojik haldir.
İntihar edenin
düşmanlığı ile kimseye zarar vermesinin mümkün olamayacağına göre, dünyevi
hırsları için zayıf bulduklarını bunalıma sokanlar düşmanlık içindedirler ve ateşe atılacak
olanlar onlar olmalıdır. İntihar eden değil.
Bu mealleri veren hocalardan birisi bana açıklasın;
“Düşmanlık ve zulümle intihar" nasıl olur?
Ne diyor ayet;
NİSÂ-4:30: Ve men
yef’al zâlike udvânen ve zulmen fe sevfe nuslîhi nârâ(nâran). Ve kâne zâlike
alâllâhi yesîrâ(yesîran).
NİSÂ-4:30: Ve kim bunu düşmanlık ve zulümle yaparsa, o taktirde biz onu yakında ateşe yaslayacağız. Ve işte bu, Allah için kolaydır.”
NİSÂ-4:30: Ve kim bunu düşmanlık ve zulümle yaparsa, o taktirde biz onu yakında ateşe yaslayacağız. Ve işte bu, Allah için kolaydır.”
Tartışmaları önlemek için bu kadar çeşitli Kur’an meali
aldım. Yoksa bir örnekle bunu yapsaydım, kırk çeşit demogoji ile bunu çürütmeye
kalkacaklardı.
İlgili ayeti tekrar okuyalım;
Elmalılı Hamdi Yazır
Tefsiri;
Nisa 4: 29: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâreten an terâdın minkum, ve lâ taktulû enfusekum, innallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen).
Nisa 4: 29: Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâreten an terâdın minkum, ve lâ taktulû enfusekum, innallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen).
Meâl-i Şerifi
NİSÂ-4:29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
NİSÂ-4:29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
Ayet ne kadar açık;
“Mallarınızı
aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle
yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın...”
Birbirinizin malını
haksızlıkla yemeyin, mal için birbirinizi öldürmeyin, nefsinizi öldürmüş
olursunuz, insanlığınızdan çıkarsınız diyor.
İntihar kelimesi nerede geçiyor?
İntihar kelimesi nerede geçiyor?
Hiç bir yerde.
Ayetin gerçekte dediği, "Düşmanlık ve zulüm
ederek kim haksızlıkla başkalarının mallarını mal edinir, bu yüzden
başkalarını intihara sevk eder, ölümüne sebep olursa ateşe atılmayı hak
etmiştir".
Ama, Kur’an’da bu ayet dışında kendini öldürmeye dair ayet yoktur.
Bu olanları ise Nisa 4:29 ve 30.ayetler de doğrudan intiharı değil, haksız ticari kazançlarla, şahsi kini, garezi yüzünden, din, ırk düşmanlığı ve benzeri şeylerle insani değerlerini alçaltmak, nefsi öldürmek kötülenmiştir.
Ama, Kur’an’da bu ayet dışında kendini öldürmeye dair ayet yoktur.
Bu olanları ise Nisa 4:29 ve 30.ayetler de doğrudan intiharı değil, haksız ticari kazançlarla, şahsi kini, garezi yüzünden, din, ırk düşmanlığı ve benzeri şeylerle insani değerlerini alçaltmak, nefsi öldürmek kötülenmiştir.
İntihar etmek değil.
Haksız yere mal yiyip, zengin olan bunun keyfi ile düşmanlık
ve zulüm yaparak intihar eden mi varmış?
Olmuş mu böyle bir şey ki intihar edeni cehennemlik mi ilan
ediyorsunuz?
Bu hocalar, ancak, ölenlerin adına verilen yemeklerde
işkembe doldurmayı bilirler.
Zıkkımlanmaktan başka bildikleri yoktur.
Topu tüccar ve yalancıdır, demogogdur, laf ebesidir,
sahtekar ve hilecidir. Devletin zalim siyasetçilerini aklama, kötülerini iyi
gösterme çabasında kuyruğa giren yiyicilerdir.
Siz önce intiharın ne olduğunu bir düşünün. Bir yerini bir
sinek ısırsa kalkıp sineği acımadan öldürecek kadar zalim ve canı tatlı olan
insan, kendi canına nasıl kıyabilir?
Hele hele ayette dendiği gibi hile, kumpas ile başkalarının
mallarının üstüne oturmuş, gıcık olduğu kişiyi aşağılamış, intihar etmesini
kurduğu kumpaslarla sağlamış zevkten dörtköşe, yüreğinde merhamet kalmamış biri
nasıl olur da “ düşmanlık ve zulümle” intihar edebilir?
Yok intihar edenin namazı kılınmazmış.
Peki intihara sürükleyenin?
O konuda ayet yok...
Onun kılarsınız, çünkü onda para, mal, yemekler, bahşişler
gani, bol...
Götüüüüürrrrr hoca efendi götüüüürrr!
Topunuzun aklını, imanını, dinini kainat becersin
serefsizler. Sizin aklınız da dinininz de imanınız da para, mal, karizma.
O kumpasçılardan, haksız mal yiyenlerle aynı çanağın
yalayıcılarısınız.
Göt yalayıcılarısınız.
Şeytan bile sizden iğrenir.
Oysa Kur’an ne güzel diyor;
Zümer Suresi 39: 53.
De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım!
Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O,
mutlak Gafûr, mutlak Rahîm'dir.”
Allah affedici ve
bağışlayıcıdır. İnsanların hakkında hüküm vermenizden kainatta ilahlık sırasını
Allah’a vermeyen siz din bezirganları, topunuz cehennemlik değil misiniz?
Bu konuda da
yargınızı veriniz.
Ayetlerin incelenmesinde görüldüğü gibi, Kur'an'ın "intihar" konusunda doğrudan bir ayeti yoktur. Ayetin iyi niyetle başlanılan, "intihar edenin namazı kılınmaz" gibi haksız mahkumiyetlerle sonuçlanan saptırılması vardır.
Siz, hocalar, bırakalım insanları aldatmalrınızı, soymanızı, uyutmanızı, kafanıza göre recm gibi mahkumiyetler vermenizi, Allah'ın ayetlerini de çarptırmaktan çekinmez misiniz?
Allah, yeryüzünde
onun adına ilahlık etmenize izin mi verdi ki, siz her şeyi kafanıza göre yorumlayıp
hüküm bildiriyorsunuz?
Bir aradan çekilin
de Allah’a ilahlık sırası gelsin belki kullarına bazı lütufları olur.
Sizin kara örtüler
içinde verdiğiniz sapkın öğütlerden bütün yeryüzü kötülüğe gark oldu.
Bir nefes alın, bir
çekilin aradan...
Hepiniz aşağılık
insan müsveddelerisiniz.
Doğru olanlar varsa
lafım yok.
Takdir okuyanların,
aklını kullananlarındır.
Alaeddin Yavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder