KENDİN OLMANIN BAZI TEMEL KURALLARI...
Kendinizi sevebilmek için kendinizi özgür kılacak, küçük-büyük başarılara ihtiyacınız vardır.
Başarılara ulaşmak da ilkeli olmayı gerektirir.
Başarılı, saygın olmak çok zengin olmak değil, ahlâklı , bağımsız, kendine, ailene, çevrene, ülkene, insanlığa faydalı işler yapabilmektir.
Herkes hacmine göre işler başarabilir.
Başarılı bir suçlu olmak için dahi ilkelere bağlı, azimli, sabırlı çalışma gerektirir.
Etrafında saygın görünen insanları araştırdığında, çoğunun pek de saygın işler yapmadiklarina tanık olabilirsin.
Hangi alanda başarı istiyorsan, o konuda disiplinli bir çalışma, fedakarlık göstermeden yetenek kazanamazsın.
Bu ilkelerden bazılarını sıraladım;
Özenilen veya özendiğin insanlara özenip, onlar gibi olmaya çalışma,
İbret al ama taklit etme, kendine yakışanı, aklına uyanı, güzel, değerli olanı yap.
Kendini sorgula, en çok eleştirilen, yadırganan davranışlarını, sözlerini, boş vaktinde kendin tart, yargıla, herkesçe bilgili kabul edilen kimselerden yardım al ama olduğu gibi, eğrisini, doğrusunu düşünmeden kabul etme,
Yeni öğrendiğin bilgileri yargılayarak geliştirmeye çalış. Böylece gelişime başlamış olursun.
Karnını doyuracak bir işin, başını sokacak evin olmadan özgür olamazsın.
Ev özgürlük, araba köleliktir, bir araba, dört karı masrafına bedel derler, öyledir de. Sürekli sahibini sağar.
Çalıştığın işini, verilen talimatlara göre gereğince yap, Kendine laf söyletme.
Güncel ilişkilerde aklına ters gelen işi YAPMA, sözü SÖYLEME,
Memursan 'yazılı EMİR alsanda' konusu SUÇ oluşturuyorsa YAPMA!
'Herkes yapıyor, ben yapsam ne olur?' diye de YAPMA,
Çevredekileri mutlu etmek için de YAPMA,
Yoksa, kendin olamazsın, herkes insandır ama seni farklı kılan işlerin ve sözlerindir, UNUTMA.
İşine, iş yerine, iş arkadaşlarına, işverenlerine özen göster, itibar et, aleyhlerinde konuşma, iş yeri sırlarını anlatma. Orası senin ekmek kapındır UNUTMA!
İşinde daha ilerlemek istiyorsan işinle ilgili sürekli oku, araştır, yardım al.
Kendini aşağılama, aşağılatma, başkalarına da aynı özeni göster,
Kimseye olduğundan fazla değer verme,
Kimseye hayran olma, kendin olmaya çalış,
Kendinle barışık olmak iç barışı bulmanı sağlar, kendini eksiklerin ile kabul et, sev,
Kötü, nahoş davranışlarını düzeltmek için felsefe, hukuk, adalet temelinde kaynaklar bul oku,
Kadın veya erkek ol, sade, vücuduna oturan, biraz dökümlü giyin. Vücut hatlarının haritasını ortaya çıkarma.
Yaşadığın toplumun genel yargılarını zorlayacak kıyafetlerden uzak dur. Yorgan yüzü gibi rengarenk kıyafetler hafif kişilikte olduğunuza dair yorumlara sebep olur, sıkılırsınız,
Baş örtüsü dünya genelinde yaygındır, 4 mevsimin yaşandığı coğrafyada gerek yoksa örtme.
Sarık, cübbe, Sümer, Hint, İran, Arami tanrılarının kıyafetidir.
Irak ve Şeria nehri bölgesi Suriye Sabilerinin temel kitabı GINZA D RABBA kitabında SARIK VE HALE Ay Tanrısı Hayy/Sin tarafından mesih Yuşamin'e, ondan önce göksel tanrılara verilmiştir. 8 surede anlatılır.(Antik Sabiler ve din kitapları; alaeddinyavuz.wordpress.com)
|
Tevrat tefsircilerinin çizdiği resimde Balam eşeğini döverken Allah izliyor |
Tevrat'ta Lut peygamber soyu Moav(b) kabilesi kralı Balak Balam adlı bir Arami peygamberini/Kralını Yahudi tanrısı YAHWEH, Yahudiler Sabi dinine girdikleri için uyarmakla görevlendirir.
(Çölde Sayım 22.Bölüm) Yolda Allah önüne çıkar ama göremez, eşek görür, durur. Eşek yürüsün diye Balam eşeği dövdükçe dövünce Allah ona görünür ve kılıcı ile tehdit eder. Balam secde eder, eşek dile gelir Balam'dan davacı olur. Bu olayda, Allah Balam'a;
|
Sarıklı Babil Talmudu Yahudi ve Hıristiyanları, cavit19 korkusuna Rakı kuyruğuna girdiler. |
"BAŞINDA SARIĞIN, AYAĞINDA ÇARIGIN KALSIN, BOYNUNUN ALTINI BAĞLAMA!" der. Tevratta baş örtüsü bu yüzden ERKEKLERE'dir. Kadına örtü yoktur.
Çarşaf, peçe fahişe kıyafetidir.
Sabilerin tapınaklarında, dişi şeytan Er Ruha'nin hizmetçileri Humurtalar gibi kara çarşaf ve peçe giyen Allah'ın karıları olarak bilinen çilekeş Amazon rahibeler vardır.
Romalılar bundan esinlenerek Vesta Bakireleri Tapınağı Casusluk Örgütünü kurmuştur. Her tür silahı kullanan, dövüş tekniklerinde usta Amazon casusların da kıyafetidir. Kuranda çarşaf-peçe bu yüzden yoktur. Kuranda Allah'ın karısı yoktur.
Kuran Nur 31-33 de Baş örtüsünü yakalarından aşağı sarkıt, boyun altını bağlama" ayetine uygundur.
Osmanlı, Selçuklu niye sarıklıydi derseniz, Onlar Mecusi Hıristiyandı, Mecusilik temel kitabi Ginza d Rabba kitabıdır.
Halife Yezid zamanında dine girdiler ve Yezidilik de Mecusilik de aynı dindir.
Bu yüzden 1827'de, 2. Sultan Mahmut kolayca Sarık, cübbe giymeyi kaldırıp yerine Rum balıkçıların giydiği Fes'i getirdi.
Aynı Ginza d Rabba kitabına bağlı yazılmış Ortodoks Hıristiyan Yunanlılar kitaplarına rağmen Fes giyiyorsa Müslüman niye rahat olanı seçmesin?
Kuranda sarığın yeri yoktur, kıyafet kanununa da aykırıdır, putperest kıyafetidir. Çağa uygun giyin.
Kendi hakkını savun, başkalarının hakkına tecavüz etme, adil ol,
Kendine yapılmasını sevmediğin işleri başkasına yapma.
Gücün ölçüsünde yardım et, kendini de mağdur etmeden et.
Çok sosyal olmaya çalışma, çok yıpranırsın, yıpratırlar.
Ekmeğini kazandığın işini en iyi şekilde yap, çalışma saatlerini, şartlarını ihmal etme.
Kimseye ön yargılı olma, ön yargılı olmakta ısrar edenlerden uzak dur.
Aşırı kuralcı olma, esnek ol, bazı şeyleri büyütme, hoş gör,
Bütün dinler, KANDIR, KORKUT, KÖLELEŞTİR ilkesi ile çalışır. Özgürlüğünü tehdit eder, aşırısından da olağanından da uzak dur, devlete ve ruhbanlardan başkasına faydası yoktur.
Dini devlet dayatır, ILIMLI İSLAM diye 20 yıldır AB-D NATO ÇETESİ niye dayatıyor?
Çıkarları ne?
Neden çağdaş bilimsel eğitimi değil de dini, din-milliyetçilik gibi ilkel değerleri dayatıyorlar?
İslamda olan tesettür Hıristiyanlıkta daha ağırdır, niye Avrupalılar tesettüre uygun yaşamaya zorlanmıyor?
Sorgulayın.
Çok KONUŞMA, çok KAYTARMA, Kimseye KARIŞMA ilkelerine bağlı ol, seni, başkalarını, ülkeni, insanlığı tehdit edenlerle her türlü savaş.
Vücut ve akıl sağlığını koru. Çünkü sen varsan her şeyin değeri vardır. Sen yoksan, sana yararı yoktur.
Daima kendini aşmaya çalış, bilgini, yeteneklerini arttır.
Olanakların ölçüsünde yaşamdan zevk al, ki, gözün arkada kalmasın.
Büyüklerini, yaşıtlarını say, küçüklerini sev, koru.
İnsanlara önerilerde bulun ama dayatmacı olma.
Tabiat bitkileri, hayvanları ile güzeldir, korumaya, korunmasına çalış. Tabiat olmadan insan yaşamı da olmaz.
Gülümse ama sırıtma, cazibeli ol ama kırıtma, aşağılanırsın, ciddî ol.
Evrenin ömrü yanında, insan yaşamı, bir süre toprağın üstünde gezinmekten ibaret, çok kısadır. Gereğinden fazla ne üzül ne de sevin.
Başarıların ile övün ama böbürlenme!
Başkalarına hava atmak, büyüklenmek için çalışma, mahkemeler haciz davaları ile dolu, sen de eklenirsin.
Helâl kazancına kanaat et, zengine özenip kendini harcama.
Karnını doyurduğun işin, başını soktuğun evin üstüne bir de araban olursa yetin.
Kanaatkar ol, tamahkar asla olma. Tamahkârlık insanı aşağılatan, düşman kazandıran en kötü hastalıktır.
Kendinizi, insanları, tabiatı karşılıksız sevin.
Asla, BEN BAŞARAMAM deme, başkalarıyla değil, KENDİNLE YARIŞ, birden fazla işi aynı anda yapma, adım adım yürü, yürü başarı böyle gelir. Seninle yaşıt veya genç olup çok başarılı insanlara kapılma, onlar çok önceden eğitim almış farklı insanlardır, onlardan yardım al ama kendini kıyaslama, kendine saygını kaybedebilir veya kıskançlık içinde boğulmana sebep olursun. Herkesin beyin hacmi farklıdır, saygı duy.
Bir işi başar, sonra diğerine geç, çok sürmez, farkı görürsün, mutlu olursun.
BAŞARI BAŞARACAĞIM DİYENİNDİR! Mustafa Kemal Atatürk, 42 yaşında işgal edilmiş ülkeden bağımsız demokratik devlet çıkardı. Köleliği kaldırdı. İnsanlığın saygısını kazandı.
"ELALEM NE DER" tanrısına ibadet etmeyi terk edin, tüm mutsuzlukların kaynağı bu korkudur. Toplum değerlerine ters de olsa doğru olduğuna inandığınız kararınızı uygulayın.
Doğruluğuna kendinizi ikna edebildiğiniz bir kararı başkasına açıklamak zor değildir.
Böyle açıklama zorunluluğunuz da yoktur. Sizden başkasına zararı olmayan doğru bir karar çok tepki çekmez.
Olmadı, başaramadın, uğrunda ölsen de davanda mücadele etmenin onurunu yaşa!
Korkma!
Sen de başarabilirsin.
Kendine güven, azimli, sabırlı ol yeter.
Saygıyla;
Alaeddin Yavuz