16 Nisan 2016 Cumartesi

ESKİ MISIR'DA KADIN VE ALLAH'IN KARILIĞI MESLEĞİ

ESKİ MISIR DİNLERİNDE KADIN
YENİ KRALLIK DÖNEMİ
BÖLÜM I.Marie Parsons

Eski Mısır din, kadın ver erkeklerde yaşamın ayrılmaz parçasıdır. Atalar dini kültürü üzerine inşa edilmiş ev halkının dini yaşamında ev tapınmalarında kadın, Tanrıça Tawaret ile çarpık bacaklı cüce tanrı Bes tarafından gözetilirdi. Bu iki tanrı, kadınları hamileliklerindei doğumlarında koruyanlardı.

Bes

Cüce tanrı Bes. Kadınların, çocukların,
fahişe ve tüccarların koruyucusu
Ev halkı ibadetleri gözlendiğinde, seçkin sınıfta sayılan, dini yaşama katılan bir çok kadın vardı eski Krallık boyunca tapınaklarda da hizmet ettiler. Bu kadınların kocaları toplumda yüksek resmi mevkiler işgal ediyorlardı. Kadınlar bazı mesleklere de sahiptiler ve tapınak dışında da yani tapınak hizmetlerinden ayrıldıktan sonra bu mesleklerini yapabiliyorlardı. Aylık tapınak görevlerini tamamladıktan sona bir kadın kraliyet gözetiminde mektup yazabiliyor, bir stüdyoda dokuma yapabiliyordu.

Kraliyet mensubu olmayan bir çok kadın da Hathor, Neith gibi tanrıçaların dinlerinde “hmt-ntjr” ya da rahibelik olarak bilinen görevler alabiliyorlardı. Eski krallıkta kadın Tut ve Ptah dinlerinde peygamber olarak da görev alabiliyordu. Kralların karıları Hathor dininde sıklıkla rahibelerdi.  Hathor rahibesinin rütbesi Orta Krallık döneminde genel olarak bir kadın üzerinde kaldı. Bazı Hathor rahibeleri, erken dönemlerde kadına atfedilmiş olan “Mrt” rütbesine sahiptiler. Görevleri tapınakta müzik aletleri çalarak, ilahi okuyarak kralı ve tanrıyı selamlamak, bazı rahibelerin de görevleri dini merkezin mali harcamalarının, binaların idarelerinin en yüksek düzeyde idareciliğini yapıyorlardı.

Kusae vilayeti kayıtlarında, Hathor dininde peygamberliğin ne kadar zenginlik ve itibarlı bir görev olduğu hakkında bize fikir veren bilgiler vardır.  Yerel tapınağın önderleri üç nesil boyunca bir aileden seçilmişlerdi. Vali, tapınağın rahibeleri olan ailelerinin ve rahibelerinde gözlemcileriydiler. Hathor dininde tapınaklarda görev alan ruhbanlar arasında cinsiyet ayrımı yoktu ve bunların ekonomik konumları da açıktı. Aslında Hathor dininde Hathor peygamberi olan ruhbanlığın egemeni kadınlardı.

18.Hanedan dönemi
Erkek Allah'ın 
şarkıcılarından biri
Sadece yüzü açık her 
yeri örtülü.

Hathor dininde bir kadın, birden fazla tapınakta rahibe olabiliyordu ve konumu da miras bırakılamıyordu. Analık-Kız evlatlık bağlantılarına dair hukuki kanıtlar vardır. Bir kadın “X” olarak tanımlanmışsa, kız evlatlığı da “Y” olara tanımlanıyordu. Yaşlı bir kadın hizmet ettiği tapınağın dışındaki tapınaklardan seçtiği daha genç oğullar ve kızları tayin edebiliyordu.
Kadınlar, tapınak hiyerarşisi içinde, Khonsu, Wepwavet gibi tanrılar ile Hathor dinlerinde “wbt rahibeleri” olarak da hizmet edebiliyorlardı. “Wbt (arı-temiz olan)” rütbesine sahip bir rahibe bu hizmetinden dolayı ödeme alıyordu. Orta krallık döneminde “wbt” rütbesine sahip bir kaç rahibe bilinmektedir.

Orta Krallık döneminde büro şarkıcılarına dair kanıtlar da vardır. Şarkıcılar, doğrudan kralın işaret ettiği önemli milli günlerde ve kendisinin görevini terk ettiği ayinlerde görevlendiriliyorlardı. Erkeklerin olduğu kadar kadınlar da “Ka hizmetçileriolarak ölüm ayinlerinde yıkama, adaklar sunma gibi ibadetlerde yardımcılık, önderlik ve özel ilahiler okuyabiliyorlardı.
Orta Krallık döneminde başta tanrıça olmak şartıyla tanrıya ibadetten cenaze işlerine kadar görevli tapınağın dişi müzisyenlerinden oluşan birliklere “Khener” adı verildiği görülmektedir. Khener, dini ve dünyevi işlerle de ilişkiliydi. 5. Hanedan döneminden kalma resmi adı Tİ olan bir lahitte erkek müzisyenler, kadın dansçılar ve el çırpan/alkışlayan üç kadından ibaret bir müzisyen birliği resmi görülmüştür. “Orta Krallığa ait bir mektupta, tapınağın eğitimci olan yazıcısına/katibine, bir müzik grubu olan “şemayet (Shemayet)  Sattepihu” getirmesi bildirilmiştir. Müzisyenler daima ellerinde “sistrum denilen çocuk çıngırağını andıran, (oval çift halkanın içinden geçirilmiş hareketli metal parçaları tutan bir gövde elle tutulabilecek bir sap olarak düşünülebilir, sapanı da andırır) bir çalgı taşırlardı.
Bu aletin şekli tanrıça Anhai’nin bir resminde elinde görüğlmektedir. “Seshesht” adlı bu çıngırak Hathor için kutsaldı.Bu çıngıraklar çoğunlukla ağaçtan, taştan veya fayanstan yapılırdı. Grek-Roma dönemlerinde ise bronzdan yapılmıştır. Rahibeler onu yanlarında taşır ve sallayarak çıngırdatırlardı.
Müzisyen rahibeler, bir ipe dizilmiş boncuklardan oluşan bir kolye de takıyorlardı. Bu kolyelerin enseden kaymaması için, tespihlerdeki imamelere benzer sabitleyici parçalar da eklenirdi. Luksor tapınağındaki Hatshepsut’un Kızıl mescidinde, Karnak’ta III.Tutmosis’in bayuram tapınağındaki 18. Hanedan dönemi resimlerinde elinde çıngırak sallayan rahibelerinresimlerine rastlanımıştır.

22. Hanedan Firavun II. Osorkon'un
kızı Karomama Karomama Merimut
Yüksek rahibe Amon'un karısı.
Kısa kollu giyinmiş başında saç
desenli baş örtüsü.

Orta Krallık döneminde Kusae’deki Hathor tapınağında, Abidos’taki Osiris tapınağında “khenywt” ile ilişkili veya müzisyen rahibeler vardı. Yeni Krallıkta “khenywt”, Osiris, İsis, Mut, Hapi, Nubiye’deki Anibeh’te Horus, Dendera’da Hathor, Krnak’ın dokuzlu tanrılarında, Wepwavet ve Amun Ra ile ilişkilendirildi.
Yeni krallıkta bu kadın birlikler,”weret khener” veya “musiki icracılarının büyük olanı” rütbesini aldılar. Büyük olan, sıklıkla tapınaktaki yüksek rütbeli rahibin eşi oluyordu ve müziği bu sayede en iyi şekilde öğretiyordu ya da en yüksek rütbeli memurun eşi de olabiliyordu. Montu, Khons ve Thoth’un rahiplerinin eşleri dini musiki birliğinde görevliydiler bazen de IV. Tutmosis dönemindeki Sobek dinin “weret khener’i “Faiyum belediyesinin eşi gibiler de olabiliyorlardı.

“Büyük Olan”, olasılıkla musiki birliğini çalıştırmakla, ayin sırasında uygulamanın mükemmel olmasını sağlamakla görevliydi.
Khener” üyelerinde erkekler olsa da önderlik kadınlarda bulunuyordu.

18. Hanedan döneminde kadınlar rahibelik rütbelerini artık taşımıyorlardı. Eski ve orta Krallıklarda rahipler, memurlar günlerinin bir kısmında yerel dinlerine hizmet ile meşgul oluyorlardı. Ama Yeni Krallıkta bürokraside ve memuriyette yerlerini alabilmek için insanlar tam gün ruhbanlıkla meşgul olmak zorundaydılar. Tapınaklarda kadınlar için en uygun rütbe “shemayet/şimayet” veya müzisyenlikti. 
Oski ve Orta Krallık dönemlerinde Şemayet tapınak görevleri içinde olsa da Yeni Krallık dönemine kadar anıtlar üzerinde bir rütbe olarak görülmemiştir. Seçkin bir kadın için,”evin hanımefendisi”nden sonra en yaygın rütbeydi.

Yeni Krallık döneminde kadınlar ikonlarda ve stelelerde sıklıkla tanrılara adak sunan, ölen aile yakınlarına ilahiler okuyan olarak gösterilmiştir. Çeşitli Ramessside mektuplarında kadın, tapınağın idaresine katılımcı olarak gösterilmiştir.
Amun Re şarkıcılarından bir kadın, ölen kocası için Ölüler Şehrine yazdığı uzun mektubunda, tapınağa tahılların nakliyesinin ne kadar zor olduğunu, yiyeceklerin tapınağa getirilmesinden ve sunakta sunulmasından sorumlu olduğunu yazmıştır. Amun Ra tapınağının Khener’i olan Herere adlı bir başka kadın da musiki birliğinin yöneticisi olduğunu, nekropolis çalışanlarına hakları oranında dağıtım yaptığını belirtmiştir.

Tutmosis ve annesi Tiaa
Tanrının Dininde en yüksek kadın rütbelerinden birisi de “Allah’ın Karısı” olarak bilinmektedir. Orta Krallık döneminde biri Akhmim’deki tanrı Min’e hi,zmet eden diğeri Tebes’te Amun’a hzimet eden bu rütbede iki kadın bulunmuştur. “Tanrı Amun’un Karısı” rütbesi, Yeni krallığın başlangıç dönemlerine aittir. Teban’dan gelen Hiksoslu işgalcilere karşı kazanılan zaferi Amun’un araya girmesina bağladıklarından dolayı bu rütbeyi icat etmişlerdir.

Bunu resmi delil olarak gösteren hiç bir delile rastlanılmamıştır. VI. Ramses döneminde Ramses’in kızı Allah’ın Karısı olarak ilan edilmiş, kırık piramitte kicenza stelası ona aittir.
Mescitteki üç resim Allah’ın Karısı’na aittir. Birisinde tapınağın avlusuna Allah’ın Karı’sı  yanındaki öteki dişi figürler ile girerken, biri erkek diğeri de rahip figürüdür.

Avluda, Allah’ın Karısı ve erkek rahip yüzyüzedir, ellerinde yayan bir meşale tutarlar. Sonra Allah’ın Karısı ve rahip tekrar yüz yüze gelirler ve meşale ile bir mangalı ateşlemektedirler.

Bir diğerinde de Allah’ın Karı’sı ile rahip yüzyüzedirler, ikisi de ellerinde uzun yelpazeler tutmaktadırlar, yüzlerini kapatan bir imaj vardır. Tahminen, Allah’ın karısı rahip ile Mısır’ın düşmanlarını yakmaktadırlar.
Yeni Krallıkta, “Tanrı Amun’un Karısı” rütbesi kraliyet kadınlarınca ele geçirildi. Bu rütbe kralın eşi, anası veya büyük kızlarından birine ödül olarak verilir oldu. İlk kez kraliçe Ahhotep ve kraliçe Ahmose Nefertari tarafından ele geçirildi. 
Allah'In karısı olarak Nefertari baş tanrı 

Ra ile.M.Ö.1300'ler. Örtünme bu günkü 
gibi çağdaş şekildedir.
Nefertari, Kral Ahmose’nin eşi ve I.Amenhotep’in de annesiydi. Amun rahipleriyle birlikte katıldığı tören alaylarında halkın önünde çok sayıda dini ayinde resmedilmiştir.
Sonraki rütbe de Hatshepsut tarafından ele geçirildi. O da onu Ahmose Nefertari’nin kızı Meritamun’dan almıştı ve o da onu kızı Neferure’ye geçirdi. III.Tutmosis yalnı yönettiği zaman, saltanatının sonunda kızı Meritamun rütbeyi aldı ve sonra II.Amenhotep’in saltanatında annesi Meritra’ya verildi, ondan da IV. Tutmosis’in annesi Tiaa’ya geçti.

Amun kültü (Dini) Akhenaten ve Nefertiti tarafından kaldırılınca, kadınlar yeni devlet dinine ibadet etmelerine rağmen rütbe de kayboldu. 19.Hanedan döneminde “Allah’ın Karısı” rütbesi tekrar ortaya çıkarıldı. 

18. Hanedan döneminde ise yeni bir rütbe ortaya çıkarıldı, “duat netjer” veya “İlahi Sevgi/Tapınma”. Hatshepshut döneminde rütbe baş Amun rahibinin kızı tarafından alındı. II.Tutmosis’in baş eşinin annesi tarafından da sahiplenildi.
Bu sahiplenme 20. hanedan dönemlerine kadar sürdü. Yüksek rahiplerin kızları bu rütbeyi Allah’ın Karısı ve İki Ülkenin Hanımefendisi adlarıyla taşıdılar.
Bu inanışta, tanrı Amun, Tanrının Karısı sıfatını taşıyan kadının toprağında bedenleniyordu ama çocukları olmuyordu.

Karnak’ta ve yukarı Mısır’da yüksek rahiplerin karıları veya, kralın kızlarınca yerine getirilen bu görev görev kitabelerine yazılmıştır. Aileden diğer kadınlar bu görevi “Mut’un peygamberi” sıfatıyla yürütmüşlerdir.

Zaman içinde Mısır, Nubiyeli ve Libya’lı Kuşilerin ve Asurluların girerse de bu rütbe ufak tadilatlarla değişmeden kalır.   En son M.Ö. 535’lerde İran Mısır’ı işgal ettiğinde bu rütbe kaldırılır. Ardından gelen Grek ve Roma dönemlerinde de bir daha ortaya çıkmaz. Bunlardan sonra zaten Hristiyanlık ve İslam çağları başlayan Mısır dini unutulur.

Kaynaklar;
  • The Remarkable Women of Ancient Egypt by Barbara S. Lesko
  • Position of Women in the Egyptian Hierarchy by Aylward Blackman, JEA 7
  • Women in Ancient Egypt by Gay Robins
  • Women in Ancient Egypt by Barbara Watterson
  • Daughters of Isis by Joyce Tyldesley
  • Dictionary of Ancient Egypt by Ian Shaw and Paul Nicholson
 Dilimize çeviren ve yayınlayan;

Alaeddin Yavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc

Tapınaklarda sürdürülen kadınlı erkekli 
çilekeş ruhban yaşamı da "Allah'In Karılığı"
ibadeti kalıntısıdır. Hristiyanlar hala bunlara 
"Allah'ın karıları" derler. 
İstanbul Fener patriği Barto Rahibeler ile. 
Kara çarşaf örtüsü de şeytan ibadeti kalıntısıdır.
Not:Görüldüğü gibi "burka, çarşaf peçe "güneşi erkek sayan" eski Mısır dininde yoktur. Çarşaf-peçe, burka kıyafetleri, Mısır'dan darbe, hastalık, iktidar çekişmesi, işgal gibi nedenlerle bir şekilde sürülmüş en eski kavim olan bu günkü Etiyopya-Sudan kökenli Nubiyalılar olan Sebe/Sabi kavmi, "güneş tanrısı bizi korumuyor, şeytanın (Sin) askeri olduk" inancına dayalı dini gelenek gereği Sin şeytanına ve kızına tapınmaya başlamışlardır. Şeytan ibadetine Allah'ın karısının sıradan insanlara tırnağının dahi gösterilmesi yasak olduğundan burka veya çarşaf peçe giyme geleneği vardı. Sonradan rahibelere ait olan bu gelenek halka da uygulandı.