30 Aralık 2016 Cuma

VEHABİLERİN TAİF MÜSLÜMAN KATLİAMLARI

Aşağıda okuyacağınız yazı, Vehhabilik dinini kuran İngiliz ajan Mr. Hemper’in anılarını Alman dergisinde yayınlamasından sonra ona cevap olarak İstanbul Bahriye Matbaasında İngilizce basılmış, Eyüp Sabri Paşa’nın kaleme aldığı Hicri 1306-Miladi 1887 yılında Mirkat-ül Harameyn adlı kitabından “Vehhabiliğin başlangıcı ve Yayılması” konusundan dilimize çevrilmiş küçük bir parçadır.
Vehhabilerin Müslüman olup olmadığına siz karar veriniz...

Vehhabilerin Taif’de Müslüman Katliamları; (H-1217-M-1803)

“”...Vehhablerin dediklerine göre, Abdül Vehap, düşüncelerini başlarıyla halka yayınca Şerif Galip korkarak kaçtı. Ve Taiflilerin sana direcek güçleri yoktur. Beni, Taiflilerle kalelerini teslim etmeleri ve Abdülvehhap’tan bağışlanma dilemelerini bildirmem için gönderdiler. Ben Vehhabileri seviyorum. Geri dönün. Çok kan döktünüz. Tafi’i ele geçirmeden geri dönmek yok. Yemin ediyorum Taifliler kalelerini kısa sürede teslim edeceklerdir. Ve sen ne istersen onu kabul edeceklerdir.

Şerif Galip Efendinin hatası yüzünden Taif boşuna teslim edilmemeliydi. Eğer Taif’de kalsaydı Taifliler bu kıyamet gününü yaşamayacaklardı. Korkaklar ve hainler olduğundan dolayı Vehabiler Taiflilerin şehirlerini kolay teslim etmeyeceklerine inanıyorlar.

Ama, kalenin burcunda ateşkes bayrağını görünce onlarla konuşmak için heyet gönderdik. İple kale burcuna heyeti çektiler. Heyet onlara, bütün mallarınızı burada toplayın ve canınızı kurtarmak için teslim olun! Denildi. İbrahim adlı bir Müslümanın yardımlarıyla Taifliler heyete vermek için mallarını topladılar. Heyet, “Bunlar yetmez daha da verin , bu kadarcık şey için sizi bağışlayamayız, daha da getirin” dedi.

Heyete mallarını vermeyenlerin listelerini verdiler. Heyet onlar için “ mallarını verenler istedikleri şekilde gitmekte serbesttirler, kadınları ve çocukları bağlayın, zincire vurun!
Heyete daha insaflı olmaları için yalvardılarsa da heyetin başındakinin kızgınlığı ve saldırganlığı arttı.
İbrahim artık sabırlı olmayı başaramıyordu, dayanamayıp onun göğsüne bir taşla vurdu ve öldürdü.
Bunlar olurken Vehhabiler kaleye saldırdılar ve çıkan karışıklıkta top mermisi ve kurşunla vurulmadan kurtuldular.

Vehhabiler kale kapısını kırıp içeri girdiler ve gördükleri bütün kadın ve çocukları öldürdüler hatta beşikteki bebekleri dahi kestiler. Sokaklar bir anda kan seline döndü. Evlere saldırdılar, ne varsa yağmaladılar, bu gün batımına kadar sürdü.
Kalenin doğu tarafındaki taş evleri ele geçiremediklerinden onları da taş ve kurşun yağmuruna tuttular. Sonunda bir Vehhabi, “”sizi bağışladık, kadın ve çocuklarınızla istediğiniz yere gidebilirsiniz” diye bağırdı ama ona da uymadılar.

Bit epe üzerinde göçmek için toplanan gerçek Müslümanların Vehhabiler etraflarını sardılar ve gitmelerine izin vermediler. On iki gün boyunca kuşatma sürdü ve sıcaktan, susuzluktan kadın ve çocukların ölümlerini seyrettiler, onları küfür ederek, taş atarak, yakaladıklarına sopalarla vurarak işkenceler ettiler.
Onları tek tek çağırarak “sakladığınız mallarınız nerede?” diye döverek sorguladılar, merhamet isteyenlere de “ Ölüm saatiniz geliyor” diye tehditlerde bulundular.

İbni Sekban dışarı çıkarak, 12 gündür tutmadıkları sözlerini tutacaklarını söyleyerek direnenleri teslimiyete davet etti. Bitkinlikten ve sözüne inanmak istediklerinde olsa teslim olanların, kollarını arkasından bağlayıp etrafı çevrilmiş tepedeki Müslümanların yanına koydular ve 367 erkek Müslüman ile kadın, çocukların hepsini kılıçtan geçirdiler. Sonra şehitlerin vücutlarını hayvanlara ezdirdiler, gömülmelerine izin vermeden on altı gün boyunca kurda kuşa yedirdiler.

Öldürülen Müslümanların evlerini ve mallarını yağmaladılar hepsini kale kapısı yanında bir öbekte topladılar. Malların beşte birini de reisleri Suud’a gönderdiler.
Vehabiler Kuran-ı Kerim’in ve tefsirleri ile hadis kitaplarını kütüphanelerden, evlerden, mescitlerden topladılar, sokaklara yerlere attılar. Altın yaldız kaplı deriden Kur’an kaplarından terlikler yaptılar, Kur’an kitaplarını da ayaklarının altında parçaladılar. Taif sokaklarının her yeri Kuran, tefsir, hadis kitaplarının sayfalarıyla dolmuştu.

Sonunda İbni Sekban yağmacıları buna son vermeye davet etmesiyle durdularsa da bunlardan sadece üç Kuran-ı Kerim kopyası ile bir tane Sahih Buhari hadis kitabı kurtarılabildi.

“16 gün boyunca şehitlerin vücutları açıkta kaldı çürümeye başladı ve sıcağın da etkisiyle bütün şehri pis kokular sardı. Sağ bırakılan Müslümanlar, ölülerini gömmek için İbni Sekban’a yalvarıp yakardılar, sonunda insafa geldi ve sağ kalanlar, öldürülen anne, babalarının, kardeşlerinin, akrabalarının kokmuş cesetlerini çukurlar kazarak içine doldurup üstlerine toprak atarak gömdüler. 
Cesetlerin hiç birisi tanınacak halde değildi ve kuşlar ve hayvanlar parçalarını her yere dağıttığından çoğunun sadece dörtte bir parçası bulunabiliyordu.

Cesetlerin gömülmesi bitince, sağ kalanların öç alabileceklerini düşünen Vehhabiler, “Kederinize kapılarak göğsünüzü kabartmayın, eğer üstlerine anmak için bina inşa ederseniz yerle bir ederiz.” Şeklinde tehditten de geri kalmadılar.
Kalan Taiflileri de kılıçtan geçirip, yağmaladıkları paraları, malları aralarında pay ettikten sonra da şehirde bulunan din büyüklerinin mezarlarını yıktılar, harabeye çevirdiler. Bunlar arasında Seyid Abdül Hadi Efendinin de mezarı vardı....””

Bu okuduklarınızı yapanlar, ne haçlı askeri ne de başka bir gayrimüslüm işgalcilerdir. Bunlar kendilerinden olmayanları öldüren, mallarını yağmalayan sahte Müslümanlar, bu gün Suudi Arabistan’ı Müslüman kimliğiyle yöneten Necd ve Yemame Yahudileri olan Suud ailesi ve onlara katılanlardır.

Yüreğinde vicdanı olan herhangi bir insan hele hele kendisine Müslüman diyen birisi bu Vehhabileri, onlarla işbirliği içinde olan ülkemizdeki siyasileri daha iyi tanıyacaklardır.
Ben dilimize çevirdim, siz okudunuz. Takdir sizindir.
Dilimize çeviren ve yayınlayan;

22 Aralık 2016 Perşembe

ALKOL DÜŞMANI DİNCİLER UYUŞTURUCU SATARLAR,İÇERLER,İÇİRİRLER

ALKOL DÜŞMANI DİN MANYAKLARINA!!!

İSLAM DAHİL TARİHİN BAŞINDAN BERİ BÜTÜN DİNİ CEMAAT VE TARİKATLARDA İNSANLARI VECDE GETİRME BAHANESİYLE ESRAR, AFYON TÜREVLERİ VE ŞERBETLERİ VERİLİR. 

Hasan Atilla Uğur
ŞARAP İÇMEYİ İYİ KAFA YAPMADIĞINDAN HAKİR GÖRÜRLER. ULAN, POLİSE BİR DE ESRARMETRE VERİN DE TRAFİKTE GEZİN GÖREYİM SİZİ KEŞ HERİFLER. 

BİR GÜN AMATEME GİDİN VEYA İNTERNETTE ARAŞTIRIN, BİR NARKOTİK POLİS VARSA TANIDIĞINIZ SORUN. "ALKOL TEDAVİSİ Mİ UYUŞTURUCU TEDAVİSİ Mİ ZOR DİYE? 

ALKOL TEDAVİSİ %100 BAŞARI GETİRİR AMA UYUŞTURUCU TEDAVİLERİNİN BİR ÇOĞU BAŞARISIZ OLUR VEYA ÖLÜMLE SONUÇLANIR, KURTULUŞ OLANAKSIZDIR HELE YENİ ÇIKAN CEMAATLERDE DAĞITILAN SENTETİK UYUŞTURUCULARIN BAĞIMLIĞINDAN ANCAK ÖLEREK KURTULURSUNUZ. 

TOPUNUZ YOK OLUN AŞAĞILIK HALK DÜŞMANLARI DİNCİ,KİNCİ,CİNSİ SAPIKLARSINIZ HEPİNİZ

AKP HİZMET VERMİYOR, SOYGUN GEREKÇESİ YARATIYOR.
AKP HİZMET VERMİYOR, HİZMET DİYE YOL, TÜNEL YAPIP SATIYOR. BİR İŞİN HİZMET OLABİLMESİ İÇİN ÜCRET ÖDEMEMEMİZ GEREKİR. 

DOLARLA ÖDENEN KÖPRÜ, OTOYOL, TÜNEL GEÇİŞLERİ NASIL HİZMET OLABİLİR? OLSA OLSA DELİ DUMRUL KÖPRÜSÜ OLUR. 
ÇÜNKÜ KİLOMETRE BAŞINA HEM DE AMERİKAN DOLARI OLARAK ÜCRET ÖDEMEN YASA İLE ŞART KOŞULUYOR, “İLLE DE BU KÖPRÜDEN GEÇECEKSİN, GEÇMEZSEN ŞU KADAR (500TL) GİBİ CEZA ÖDE” DİYE POLİS YAKANA YAPIŞIYORSA BU HİZMET DEĞİL SOYGUNA KILIFTIR. 
SOYULUYORSUN TÜRKİYE!!!

17-25 ARALIK OPERASYONUNDA, KAPIKULE GÜMRÜĞÜNDE RIZA SARRAF'A AİT TIRDA, CUMHURBAŞKANINA AİT OLDUĞUNU BİZZAT CHP GENEL BAŞKANI. K. KILIÇDAROĞLUNU'NUN MAHKEME KARARI İLE İSPAT ETTİĞİ 39 KG.EROİN OLAYININ ÜSTÜ MAKAMIN HAŞMETİYLE ÖRTÜLÜVERDİ. GEÇMİŞ YAZILARIMDA BUNLARI İŞLEMİŞTİM DEFALARCA


Mecusilik dini M.S.250 yıllarında ibadethanelerde vecde gelmek için kullanılan afyon ve kenevir türevleri ıle şarap içmeyi yasaklamistir.
Dinlerde içki yasağının temeli budur.
Bu gün ise dinciler şarap ve alkolü ve 500 yıl önce Abd den dünyaya yayılan sigarayı yasaklarken uyuşturucuyu serbest bırakmaktadırlar.. 
Oysa din kitapları yazıldığında sigara yani tütün bilinmiyordu.
Dünyadan ve dinler tarihinsen haberi olmayan dinciler ve sözde din adamları, dindarlar,  uyuşturucuyu yasalaştirmaktadirlar.

Dinciliermiz pek hassastırlar. Dine iftirayı asla karşılıksız bırakmazlar. İmalarının kafalarına zerk ettikleri uyuşturucunun farkında değildirler.İşte birkaç imam,  İmamhatip Uyuşturucu haberi;

"Uyuşturucu kullanımı günden güne yaygınlaşıyor. Zehir tacirleri, gençleri tuzağa düşürüyor.
Uyuşturucu bataklığına saplananlardan biri de 16 yaşındaki S.M.K.
Eyüp Anadolu İmam Hatip Kız Lisesi’nde birinci sınıfta okuduğu dönemde uyuşturucuyla tanıştı.
Kanal D Haber’de yaşadıklarını anlatan genç kız, “Okul çıkışı uyuşturucu madde satıyorlardı” bilgisini veriyor. “Bir tane al’ dediler. Bir taneden bir şey olmazdan buraya kadar geldim” şeklinde nasıl kandırıldığını aktarıyor" Haber linki;http://www.habervaktim.com/haber/458542/uyusturucu-tuzagina-dusurulen-imam-hatipli-kizin-en-buyuk-hayali.html

İşte Yılmaz Özdil'in çok güzel bir yazısı;

Yılmaz Özdil' in Muhteşem Yazısı Mutlaka Okuyun ve Paylaşın.

Şu çılgın tinerciler

Muğla’da müşteri kılığındaki polise “esrar” pazarlayan imam, enselendi. 
Aydın Nazilli İmam Hatip Lisesi’nin    15 ve 16 yaşındaki iki öğrencisi, öbür liselerin kapısında satmaya çalışırken, 150 gram toz “esrar”la suçüstü yakalandı. 
İstanbul Eyüp İmam Hatip Lisesi öğrencilerine “esrar” satıldığı yolunda ihbar alan polis, 30 metre uzaklıktaki büfeyi bastı, 71 tabaka ele geçirdi. 
Diyarbakırlı imam, Bodrum’daki barlarda “kokain” satarken yakalandı. Üzerinden 100 gram kokain ve 200 “sentetik hap” çıkan imam, mesleğimle alakası yok, senelik izindeyim dedi.

Mersin’den İstanbul’a getirilen 50 kilo “eroin”i teslim almaya hazırlanan imam, telekulak takibine takıldı, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda kelepçelendi.

Bolu Mengen’e bağlı Kuzgöl Köyü imamı, lojmanının bahçesinde “hint keneviri” yetiştirdiği için gözaltına alındı. İmam, çok yanlış anlaşıldı, ekmek yapımında kullanacaktım dedi.

Ankara Çubuk’ta İmam Hatip Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından inşa edilip, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne devredilen okul binası, bürokratik engeller yüzünden bir türlü hizmete giremedi. Çubuk Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı, yazık oluyor, imam yetiştirmesi gereken okul, sahipsizlikten “tinerci”lerin “balici”lerin mekanı haline geldi dedi.

Gebze’deki Cami Mahallesi, Cami Sokak, Eski Camii’nin imamı, yatsı namazı sonrası ayakkabılığa bırakılmış poşet görüp, polise haber verdi. Poşetten 4 kilo toz “esrar” çıktı.

Ki... Bursa’da 90 paket yeni nesil uyuşturucu “Bonzai” ve 700 adet “Ecstasy”yle yakalanan vatandaş, çanta benim değil, öğle namazı için gittiğim camide buldum dedi.

Zonguldak’taki uyuşturucu operasyonunda, 7 kilo “esrar”, 250 adet “cinsel içerikli hap”, çok sayıda tarihi eser ve 6 ruhsatsız tabanca ele geçirildi; 14 kişilik şebekenin biri imam.

Ankara Hacıbayram Camii’nin türbesinde “Ecstasy” ve “LSD” satan 12 kişi gözaltına alındı.

İstanbul narkotik şubesinin ekipleri, kimliği belirsiz kişilerin, Eyüp semtindeki Karyağdı Baba Türbesi’nin bahçesini “haşhaş” tarlasına çevirdiğini tespit etti.
Bilecik Bözüyük’teki Soğukpınar Camisi’nin 400 metrekarelik bahçesi de... Polise ifade veren imam ve Soğukpınar Cami Koruma ve Yaşatma Derneği yöneticileri, çiçek sanmıştık dedi.

Hasan Atilla Uğur
İstanbul’da, 200 milyon adet “Captagon” üretmeye yetecek miktarda “amfetamin”le yakalanan uyuşturucu baronunun... Ataşehir’de TOKİ arazisine cami yaptırdığı ortaya çıktı.
 “Altın vuruş camii” bi nevi.
Aman dikkat edin de...Sakın olmasınlar tinerci.


Herkese açık
Oct 01, 2014
DİN DERSİ, ESRARI  EROİNİ ÖNLESEYDİ... http://www.aydinlikgazetesi.com/yazarlar/mustafa-DİN DERSİ, ESRARI  EROİNİ ÖNLESEYDİ... http://www.aydinlikgazetesi.com/yazarlar/mustafa-mutlu/52899-mustafa-mutlu-din-dersi-esrari-eroini-onleseydi.html
Tarih 2 Temmuz 2004, yer Bolu...
Mengen’e bağlı Kuzgöl Köyü imamı S.D.’nin kaldığı lojmanın bahçesinde, esrar yapımında kullanılan 88 kök dişi hint keneviri bulundu. İmamın kayınvalidesinin evinde de 18 kök dişi hint keneviri ele geçirildi.

Tarikatla seks, uyuşturucu ve inanç
suistimalleri ile büyürler 
Tarih 1 Ekim 2005, yer Muğla...
Merkez ilçeye bağlı bir köyde imamlık yapan E.Ö. caminin arka bahçesinde yetiştirdiği hint kenevirinden esrar imal ederken suçüstü yakalandı.

Tarih 25 Temmuz 2006, yer Bodrum...
Diyarbakır’da imamlık yapan F.Ç. tatilini geçirdiği Bodrum’da sivil polislere uyuşturucu satmaya kalktı. Tutuklanıp cezaevine konuldu.

Tarih 4 Mayıs 2008, yer Ankara...
Narkotik Şube’nin düzenlediği operasyonda 50 kilo eroin ele geçirildi. Eroini karşılamak üzere yola çıkan imam Aslan K., Ankara Esenboğa Havaalanı’nda yakalandı.

Tarih 29 Kasım 2012, yer Sivas...
Sivas Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin ikinci sınıfında okuyan 6 öğrenci, içki içip esrar kullandıkaları iddiasıyla farklı ilçelerdeki İmam Hatip’lere gönderildi.

Tarih 21 Ocak 2013, yer Aydın...
Nazilli’de İmam Hatip Lisesi öğrencisi oldukları belirlenen iki genç, sivil polislere esrar satmaya çalışırken suçüstü yakalandı.

Tarih 15 Haziran 2014, yer Kocaeli...
Derince’de arkadaşlarıyla beraber bir evde bonzai kullanan 32 yaşındaki eski imam Rıdvan Al hayatını kaybetti.

Tarih 29 Eylül 2014, yer İstanbul...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kızı Esra Albayrak’ın yönetim kurulu üyesi olduğu Yeşilay’ın düzenlediği “Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı” konulu sempozyumuna katıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’deki zorunlu din dersi ile ilgili kararını yorumladı:
“Zorunlu din dersini kaldırırsanız uyuşturucu gelir, onun yerini doldurur.”

Yukarıdaki örneklerden daha yüzlerce verebilirim. Bu haberlerin kahramanlarının tamamı imam hatipli...
Hatta aralarında ilahiyat fakülteli olanlar bile var.
Yani; bırakın “din dersi” okumayı, millete din dersi veriyorlar!
Sorum Cumhurbaşkanı’na:
Eğer din eğitimi, uyuşturucu kullanımını engelleseydi...
“İmam hatipli kardeşleriniz”, bu hallere düşer miydi?
60 GÜN!
Meclis’in yeni yasama yılı bugün başlıyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek önceki gün bir açıklama yapmış ve bu yasama döneminde milletvekillerinin sadece 60 gün Meclis’te çalışacaklarını söylemiş...
Çünkü 2015’in Haziran ayındaki seçimler nedeniyle Meclis, Mart’tan sonra fiilen çalışmayacakmış... Aradaki resmi tatiller de çıkarıldığında geriye çalışmak için sadece 60 gün kalıyormuş...
*
Uyşturucu satan imam haberi resimlerinden biri
google resimlerden
Milletvekilleri 60 gün çalışacaklar ama 9 ay maaş alacaklar!
Gelin bir hesap yapalım:
Vekil maaşları yaklaşık 15 bin lira... Çarpın 9 ayla, 135 bin lira eder. Bölün 60’a, günlük ücretleri 2 bin 250 liraya gelir.
Kısacası iki asgari ücretli işçinin bir ayda kazanamadığı parayı, bizim vekiller bir gün çalışıp cebe indirecekler!
Helal ediyor musunuz?


Cami lojmanındaki tabutlardan bonzai çıktı
30.09.2019 11:32



Adapazarı'nda bir caminin boş olan lojmanında arama yapan jandarma ekipleri, tabutun içinde 10 kilo bonzai uyuşturucu ele geçirdi.

Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Adapazarı Abalı Mahallesi’nde köy camisinin boş olan lojmanında uyuşturucu saklandığı ihbarı üzerine harekete geçti.

Operasyonda, lojman içinde bulunan tabutun içine konulan 10 kilo bonzai ele geçirildi. Jandarma, Ö.G. ile S.G. isimli kadını gözaltına alırken, evlerinde yapılan aramada 1 hassas terazi ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. (DHA)





http://www.darkestnightmovie.com/BaphometCult.html
Video Linki https://tr.euronews.com/2019/09/30/sakaryada-cami-lojmaninda-tabut-icerisinde-10-kilo-uyusturucu-ele-gecirildi-video


Minareye gizlenmiş esrar bulundu
Diyarbakır'daki terör operasyonunda cami minaresine gizlenmiş uyuşturucu bulundu.
12.Eylül 2018
Lice, Kulp, Silvan, Hazro ve Kocaköy ilçelerinde terör örgütü PKK'ya yönelik 10 Eylül'de başlatılan ve bugün sona eren operasyon kapsamında, güvenlik güçlerince Lice ilçesine bağlı bir köyde yapılan aramada cami minaresinde iki çuval içerisinde gizlenmiş kubar esrar ele geçirildi.

İl Jandarma Komutanlığı koordinesinde Lice, Kulp, Silvan, Hazro ve Kocaköy ilçelerinde jandarma komando timleri, güvenlik korucuları ve polis özel harekat ekiplerinin katılımıyla 10 Eylül'de başlatılan bu gece saat 02.00 itibarıyla başarıyla tamamlanan "Bayrak-90 Şehit Jandarma Uzman Çavuş Uğur Sağlam-3" müşterek operasyonunda 7 ton 271 kilogram esrar, 669 bin 478 kök Hint keneviri ele geçirilmişti.

Operasyon kapsamında, 30 şüpheli hakkında gerekli yasal işlem başlatılmıştı.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1082448/Minareye_gizlenmis_esrar_bulundu.html


Uyuşturucudan kazandığı parayla cami yaptırmış!..
Polis, işadamı Habib Kanat'ın uyuşturucu imalatı yapılan depolarını bastı. Piyasa değeri 2 milyar TL olan uyuşturucu hammaddesi ele geçirildi. Kanat'ın Ataşehir'de babasının adına cami yaptırdığı öğrenildi
Tamer OSKAY/ SABAH Yaşam Haberleri
Giriş Tarihi: 15.9.2009İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü, uzun süredir uyuşturucu ticareti yaptığı bilinen ancak aleyhinde yeterli delil bulunamayan Habib Kanat'ı 1.5 yıl önce teknik takibe aldı. Bu amansız takip, en sonunda meyvesini verdi ve polis, Kanat'ın Pendik ve Tuzla'da 3 imalathanesi ve bir deposunun olduğunu belirledi. Bu 4 adrese baskın yapan polis, uyuşturucu hammaddesi olan 3 ton amfetamin ile 30 ton kimyasal maddeyi ele geçirdi. Operasyonda Kanat'ın yanısıra yüksek kimya mühendisi Doç Dr. Hüseyin Rıza Işık'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. İmalathanelerde üretilen malın Ortadoğu'ya sevk eden işadamı Ş.H. ile oğlu Ş.M.H.'nin ise arandığı bildirildi.

'İMALATÇI' KİMYA MÜHENDİSİ
Polis, uyuşturucunun piyasa değerinin 2 milyar lirayı bulduğunu ve bu rakamın tarihi bir rekor olduğunu söyledi. Uzmanlar, 3 ton amfetamin ile 200 milyon adet Captagon hap üretilebileceğini söyledi. Ataşehir'de emlakçılık yapan ve döviz bürosu işleten Habib Kanat'ın İstanbul'un çeşitli semtlerinde 200 milyon TL'lik gayrimenkulünün bulunduğu belirlendi. Kanat'ın, Ataşehir'deki TOKİ arazisine 1 milyon TL harcayarak cami yaptırdığı ve babası Mustafa Kanat'ın adını verdiği de ortaya çıktı. Habib Kanat'ın "Ataşehir Magazin" adlı bir dergiye demeç verdiği de belirlendi. Dergide kendisini, "Döviz bürosu sahibi-yatırımcı" olarak tanıtan Kanat, döviz alanlara "zarar edebilecekleri yönünde" uyarılarda bulundu ve şöyle dedi: "Dünyada gezen sıcak bir para var. Bu para kendini kurtarmaya çalışıyor. Kendini nerede güvenceye alırsa oraya kaçacak. Bu sıcak parayı çekmeye başladığı anda Türkiye'de kriz olacak. Mali konular konuşularak değil, tedbir alınarak halledilir." Operasyon sonucunda, bugüne kadar yurtdışından getirildiği bilinen amfetaminin Türkiye'de üretildiği de anlaşılmış oldu. İmalathanelerin başında bulunduğu gerekçesi ile gözaltına alınan Yüksek Kimya Mühendisi Doç. Dr. Hüseyin Rıza Işık ise, narkotik polisinin yakından tanıdığı bir isim. Uzun yıllar İstanbul ve Beykent Üniversitesi'nde ders veren Işık, bir dönem Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde de uyuşturucu hapların içeriği ile ilgili bilirkişi olarak görev yapmıştı. Birçok polis çocuğunun üniversitelerden burs almasına yardım ettiği öğrenilen Işık, 2007'de extacy ürettiği için tutuklanmıştı. 14 ay cezaevinde kaldı. Serbest kaldıktan sonra 'imalata' devam etti.

45 GÜNDE 839 OPERASYON
İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, son 45 gün içerisinde, 839 ayrı operasyonla 492 kilo eroin, 35 kilo afyon sakızı, 34 kilo amfetamin, 324 kilo esrar, 17 kilo kokain, 137 bin adet extacy ve 12 bin adet captagon hap olmak üzere toplam 942 kilo uyuşturucu ele geçirdi. Bin 445 kişiyi de gözaltına aldı. İstanbul Valisi Muammer Güler, "Son yıllarda yapılan en büyük operasyon. Okullarda uyuşturucu satıcıları için önlemler alıyoruz" dedi.
https://www.sabah.com.tr/yasam/2009/09/15/uyusturucudan_kazandigi_parayla_cami_yaptirmis

Cami yanında uyuşturucu satışına katlamalı ceza
28.01.2019 - 12:54
Mithat ABAKAN/MANAVGAT, (DHA) - ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde uyuşturucu sattıkları belirlenen Halil Tosun (43), Bayram Akbulut (25) ve İbrahim Halil Karaburç (43), 20'şer yıl 7'şer ay hapse mahkum oldu. Mahkeme, uyuşturucu satışının cami yakınındaki berberde yapılması nedeniyle sanıkların cezalarını yüzde 50 oranında artırdı.

Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, geçen yıl mayıs ayında turizm bölgelerinde uyuşturucu ticareti yapıldığı ihbarıyla ilgili çalışma başlattı. Ekipler, Aşağıhisar Mahallesi'nde berberlik yapan İbrahim Halil Karaburç'un arkadaşları Halil Tosun ile Bayram Akbulut aracılığıyla uyuşturucu ticareti yaptığını belirledi. İbrahim Halil Karaburç'a kent dışından uyuşturucu sevkiyatı yapılacağı bilgisi üzerine jandarma tarafından berber dükkanı çevresinde önlem alındı. Bayram Akbulut ve Halil Tosun'un berber dükkanına 20 SS 797 plakalı otomobille gelerek Karaburç'a siyah poşet ve yeşil çanta teslim etti. Ekipler yaptıkları baskında, poşet ve çanta ile İbrahim Halil Karaburç'un evinde toplam 9 kilo 775 gram kubar esrar ele geçirdi. Gözaltına alınan 3 şüpheli, uyuşturucu ticareti suçundan tutuklandı.

SUÇ MAHALLİNİN CAMİYE YAKIN OLMASI CEZAYI ARTIRDI

Şüpheliler hakkında, 'örgütlü şekilde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti' suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis ve 30 bin güne kadar adli para cezası istemiyle dava açıldı. Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşması görüldü. Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tahliye ve beraatlarını talep etti.

Yargılama sonunda sanıklar, 'Örgütlü şekilde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti' suçundan 16'şar yıl 6'şar ay hapis ve günlüğü 20 liradan 1800 gün adli para cezasına mahkum edildi. Suç yerinin Alime Hatun Camii'ne mesafesinin 200 metreden az olması nedeniyle cezanın yarı oranında artırılmasına karar veren mahkeme, iyi hal indirimi uygulayarak sanıkları 20'şer yıl 7'şer ay 15'er gün hapis ve 2 bin 250 gün adli para cezasına mahkum etti
https://www.cnnturk.com/yerel-haberler/antalya/manavgat/cami-yaninda-uyusturucu-satisina-katlamali-ceza-922571

Cami Tuvaletinde Kolunda Eroin Şırıngasıyla Ölü Bulundu
Adana'da üniversite mezunu genç, yüksek dozda eroini damardan aldığı cami tuvaletinde ölü bulundu. 29.6.2018 18:36


KİMLİĞİ BELİRLENDİ

Olay yerine gelen polis ekipleri ise şahsın kimliğini belirlemek için çalışma başlattı. Kısa sürede şahsın Mersin Üniversitesi Dış Ticaret ve Uluslararası Pazarlama mezunu Ceyhun Karataş (27), olduğu belirlendi.
CAMİ TUVALETİNE EROİN KULLANMAYA GELDİ

Gencin bir süredir uyuşturucu kullandığı tuvalete de eroin kullanmaya geldiği ancak yüksek dozda uyuşturucu alınca hayatını kaybettiği belirlendi. Ayrıca tuvalette enjektör ve eroin almakta kullandığı diğer malzemelerde ele geçirildi. Gencin cenazesi otopsi için adli tıp kurumu morguna kaldırıldı.

İlk kez böyle bir olayla karşılaşan cami cemaati ise şok oldu.
Kaynak: İHA

Adana'da 'Dış Ticaret ve Uluslararası Pazarlama' mezunu bir genç yüksek dozda eroini damardan aldığı cami tuvaletinde ölü bulundu.


Adana'da 'Dış Ticaret ve Uluslararası Pazarlama' mezunu bir genç yüksek dozda eroini damardan aldığı cami tuvaletinde ölü bulundu.
CAMİ TUVALETİNDE EROİNDEN ÖLDÜ

Merkez Çukurova ilçesi, Yurt Mahallesi'nde namaz kılmak için camiye gelen vatandaşlardan biri tuvalette bir el gördü. Vatandaş kapıya vurdu ancak ses gelmeyince polise ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri bir kişinin tuvalette yüksek dozda damardan şırınga ile eroin alarak hayatını kaybettiğini saptadı.

REKLAM

CAMİ TUVALETİNDE EROİNDEN ÖLDÜMerkez Çukurova ilçesi, Yurt Mahallesi'nde namaz kılmak için camiye gelen vatandaşlardan biri tuvalette bir el gördü. Vatandaş kapıya vurdu ancak ses gelmeyince polise ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri bir kişinin tuvalette yüksek dozda damardan şırınga ile eroin alarak hayatını kaybettiğini saptadı.

https://www.haberler.com/universite-mezunu-genc-tuvalette-eroinden-oldu-10998757-haberi/

3 Aralık 2016 Cumartesi

GÖT KISMETTEN ÇIKINCAAA

ŞERİAT VE BAŞKANLIK AMERİKAN DAYATMASIDIR.

(Paylaşın da göreyim, hayır da diyemezsiniz)

Baş örtüsü, çarşaf, peçe, sarık, cübbe İslam değil, 200 yıldır Hristiyan sayılan, Osmanlıya Haçlı paraları, silahları ile isyan eden Sabilerin, onların dininden türetme Ortodoks Yahudi ve Hristiyanların dini kıyafetleridir.

Bu kıyafetler dinen onlarda mecburidir. İslam maskesiyle Ermeni'si Rum'u, Kürdü sizleri aldatmaktadır. 11 Eylül 2001'de açılan haçlı seferinin neferleri davet edicileri bunlardır. Bir Arap deyimi vardır:"Göt kısmetten çıkmışsa yarak kafayı Bağdat'tan gösterir.

" 1991-2003 Haçlı işgalleriyle de organ kafayı Bağdat tan göstermiş, bütün Müslüman ülkeler işgal edilmiştir. Bağdat'ta kadın ve erkekler, çocuklar işgal güçlerince sınırsız sayıda tecavüze uğramışlar, malları yağmalanmıştır.

Libya lideri Kaddafinin kıçına demir çubuk sokularak öldürülmüştür. Şimdi Suriye de Işid benzerlerini yapmıştır ve Suriye Sabilere teslim edilmek üzeredir.

Başınızdakiler Sabiler ile onların mezhepleridir.

Götünüz kısmetten çıkmış, kısmeti Bağdat'tan başını kaldırmıştır.

Her gün açtıkları yurtlarda çocuklarınızın ırzlarına geçmekte, diri diri yakmaktadırlar.

Üstüne de, yanmak cennetlik olmaktır, tecavüze uğrayan ilk okul çocukları için aile bakanı kaltak, bir kereden bir şey olmaz demekte, alay etmektedirler. Ya her gün ölen asker, polisçikler?

Onlar da köledirler onlara göre. Şeriat ve başkanlık da sizi ilelebed kadın ve erkek Babil fahişeleri olarak görmelerini sağlayacak sistemin adıdır.

Şeriat ve Başkanlık olunca bizim Amerika gibi güçlü ülke olmamıza izin vereceklerini sanıyorsanız, halis, muhlis, su katılmamış salaksınız demektir.

Bu konuda on yıldır 3000 arşivlik yazı yazdım.

Gerisi size kalmıştır.

Takdir sizindir.



AKPLILER ve HERKES UYANIN!!! 

Ülkem insanı olan herkesin, İran Humeyni, Suud Vehhabi şeriatındaki gibi, ensest homoseksüel, ensest heteroseksüel ve iğrenç nekrofilik yaşamları olmadıklarını biliyorum. 

Yansıyanlar da hala kripto yaşayan sapkın bir azınlıktır. İslami tarikat ve cemaat olarak ünlenmiş, gerçek yüzlerini halktan gizlemiş Ortodoks Yahudi, Hristiyan devşirmeleri olan bu sapkın azınlık, Akp ile gizli yüzlerini açığa vurmaya başlamışlardır. 

Peygamber, sahabe, ensar sünneti diyerek tarikat yurtlarında, imam hatiplerde, cemaat toplantılarında, İslamın ve Katolik Hristiyanlığın yasakladığı Lut Kavmi geleneklerini çocuklarımıza tecavüzler veya gönlünü çelen aldatmacalarla aşılamaktadırlar. Gelecek on, on beş yıl içinde nesillerimiz Lut Kavmi gibi yaşar hale gelecektir. 

Tecavüzcüsüyle mağdureyi evlendirme yasasını bu ortamı hazırlamak için kilometre taşı olarak görmektedirler. Bu saıpklıklar, GW. BUSH un 2001'de ilan ettiği haçlı seferinin aşamalarıdır. İlkinden sonuncusuna tüm haçlı seferlerinde Müslümanlar ve Türkler Sodom ve Gomora halkları gibi yani Lutilikle suçlanmışlar, evlerine, camilere doldurularak bu yüzden yakılmışlardır. 

Tarikat, cemaat yurtları buna halkı hazırlamakla görevlendirilmiş kripto gayrimüslümlerdir. Çocuklarınızı cemaat yurtlarına muhtaç etmek için, köy, mezra gibi küçük yerleşim birimlerindeki okulları kapattılar, taşımalı sisteme geçtiler. Küçücük bedenler için ağır olan bu yükü kaldırmak için de denetimsiz cemaat yurtlarını açtılar. 

Çocuklarınızı vermeye mecbur kaldınız. Eğitim hakkınız elinizden alırken üstüne hayırsever de görünmeyi başardılar. Buralarda görevlendirdikleri imam kılıklı papaz veya İslam ile bağı kalmamış eğitimciler çocuklarınızın ırzlarına geçtiler, sapık eğitimler verdiler. 

Dün Adana'da yakılan çocuklar bu pislikleri örtmek için yapılmış görünmektedir. "Ölüm yok" ile başlayan valinin yalan açıklamaları bakanlarca da sürdürüldüğünden sonunda çareyi basına yasak getirmekte buldular. 
Bu sinsi düşmanlıklara karşı tutum almaz, tavır koymazsanız, sağlığınızda Lut Kavmi olmuş evlatlarınızı, torunları göreceksiniz. Bu gün böyle değilseniz, o günlerde baba oğul, baba kız, abi, kız kardeş, dede torun ailece ensest cinsi sapıklığa boğulmuş olduğunuzda geri dönüş şansınız olmayacaktır. 
Nesillerinizin geleceğini bu günkü tutumlarınız belirleyecektir. 

On yıldır bu amaçla sizleri uyandırabilmek, uyarabilmek için dinlerin cinsel sapıklıkların kökeni olduğunu işledim. 
İşine gelmeyenler, yazımı anlamayanlar beni karaladılar. Eğer bu tehlikeyi görmeseydim dinler hakkında yazı bile yazmazdım. 
Yakın ve uzak geleceğinizi şimdiki davranışlarınız belirleyecektir.

Takdir sizindir.


Bu bulut, Beyaz bulutlar ülkesi Yeni Zellanda dan görülmüşse de Bağdatta da görülmesi mümkündür:


AlaeddinYavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
  

1 Aralık 2016 Perşembe

MÜSLÜMANLAR, TÜRKLER, İNSANLAR UYANIN

Ülkem insanı olan herkesin, İran Humeyni, Suud Vehhabi şeriatındaki gibi, ensest homoseksüel, ensest heteroseksüel, lezbiyen ve iğrenç nekrofilik yaşamları olmadıklarını biliyorum. 

Yansıyanlar da hala kripto yaşayan sapkın bir azınlıktır ve AKP'nin Avrupa Birliği emirleriyle 2003'lerde çıkardığı "Üniversitelerde Lezbiyen, Gay, Transeksüel, Biseksüel" kısaca LGTB kulüplerinde yetişenler de eklenebilir. 

İslami tarikat ve cemaat olarak ünlenmiş, gerçek yüzlerini halktan gizlemiş Ortodoks Yahudi, Hristiyan devşirmeleri olan bu sapkın azınlık, Akp ile gizli yüzlerini açığa vurmaya başlamışlardır. Peygamber, sahabe, ensar sünneti diyerek tarikat yurtlarında, İmam hatiplerde, cemaat toplantılarında, İslamın ve Katolik Hristiyanlığın yasakladığı Lut Kavmi geleneklerini çocuklarımıza tecavüzler veya gönlünü çelen aldatmacalarla aşılamaktadırlar. 

Gelecek on, on beş yıl içinde nesillerimiz Lut Kavmi gibi yaşar hale gelecektir. Tecavüzcüsüyle mağdureyi ve mağduru evlendirme yasasını bu ortamı hazırlamak için kilometre taşı olarak görmektedirler. Yani, bunlar erkek erkeğe evlenmeyi de getireceklerdir. Kısaca Türkiye dışındaki Müslüman ülkelerde olan Baçiz Bazi, gılman, Osmanlıda hadım köle olarak bilinen ilişkileri de yasallaştıracaklardır.

Bu sapıklıklar, GW. BUSH un 2001'de ilan ettiği haçlı seferinin aşamalarıdır. İlkinden sonuncusuna tüm haçlı seferlerinde Müslümanlar ve Türkler Sodom ve Gomora halkları gibi yani Lutilikle suçlanmışlar, evlerine, camilere doldurularak bu yüzden yakılmışlardır. Tarikat, cemaat yurtları buna halkı hazırlamakla görevlendirilmiş kripto gayrimüslümlerdir. 

Çocuklarınızı cemaat yurtlarına muhtaç etmek için, köy, mezra gibi küçük yerleşim birimlerindeki okulları kapattılar, taşımalı sisteme geçtiler. Küçücük bedenler için ağır olan bu yükü kaldırmak için de denetimsiz cemaat yurtlarını açtılar. Çocuklarınızı vermeye mecbur kaldınız. Eğitim hakkınız elinizden alırken üstüne hayırsever de görünmeyi başardılar. 

Buralarda görevlendirdikleri imam kılıklı papaz veya İslam ile bağı kalmamış eğitimciler çocuklarınızın ırzlarına geçtiler, sapık eğitimler verdiler. Dün Adana'da yakılan çocuklar bu pislikleri örtmek için yapılmış görünmektedir. "Ölüm yok" ile başlayan valinin yalan açıklamaları bakanlarca da sürdürüldüğünden sonunda çareyi basına yasak getirmekte buldular. 

İşte AKP ve tarikatları buna hizmet etmektedir
Bu sinsi düşmanlıklara karşı tutum almaz, tavır koymazsanız, sağlığınızda Lut Kavmi olmuş evlatlarınızı, torunları göreceksiniz. Bu gün böyle değilseniz, o günlerde baba oğul, baba kız, abi kız kardeş, dede torun ailece ensest cinsi sapıklığa boğulmuş olduğunuzda geri dönüş şansınız olmayacaktır. 

Nesillerinizin geleceğini bu günkü tutumlarınız belirleyecektir. On yıldır bu amaçla sizleri uyandırabilmek, uyarabilmek için dinlerin cinsel sapıklıkların kökeni olduğunu işledim. İşine gelmeyenler, yazımı anlamayanlar beni karaladılar. 

Eğer bu tehlikeyi görmeseydim dinler hakkında yazı bile yazmazdım. Yakın ve uzak geleceğinizi şimdiki davranışlarınız belirleyecektir. 

Takdir sizindir.

AlaeddinYavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc