31 Ocak 2015 Cumartesi

ERMENİ, KÜRT MESELESİNDEN PAKRADUNİ YALANINA İSRAİL TEZGAHLARI


Kısaca açıklayayım.
İran kaynaklarında, "Kürt" adı, İran'da göçer yaşayan millet özelliği göstermeyen kavimlere verilen bir ad olarak yazılıdır. Bunu geçenlerde "alaeddinyavuzwordpress.com" blogumda yayınlamıştım.

Yahudiler de göçer yaşayan İbrahim, Yakup'tan ve Filistin Sabi Ay tanrısı Jerah/Yerah'tan, efsanelerini de Mısır, Sümer ve Sabilerden, Ermeniler, İran şeytanı Ehriman/Arman'dan adlarını alırlar. Bu kavimlerin kendilerine ait mitolojileri yoktur.Hepsinin ortak yanı budur. Yani "tanrı tarafından uyarılmamış milletlerdir.

Sürgün toplumlardan millet üretme fikrini Yahudiler başlatmış, bunu Ermeniler ile son olarak Kürtler takip etmişlerdir. Bu milletlerin dinlerinin temelleri de Hint-İran-Mısır dinleridir.

Yahudilik, millet özelliği göstermeyen toplumları birleştirme kültü olarak önümüze çıkarılmaktadır. Ermeniler de bu Pakradunilik yayınlarıyla resmen Yahudileştirilmektedirler.

Bu da Yahudi asıllı eğitimcilerimizden Bodrum doğumlu Abraham Galante (1873-1961) nin "Les Pacradounis ou Une Secte Armeno-Juive" (1933)" adlı çalışmasına dayandırılmaktadır.

Şimdi, Ermenistan sınırını satın alan Yahudi iş adamlarının aslında Ermenilerle soydaş olduklarından ortada Türkiye topraklarının Büyük İsrail'e dönüştürülme projesinden başka bir şey olmadığını kavramak için Aynştayn olmaya hacet yoktur.

Zaten, Yahudiler, "Birinci İsrail Türkiye Cumhuriyetidir" tezini savunmuyorlar mı? Başımıza Yahudi, Mason olmayan bir devlet adamı geldi mi?

İşte "PAKRADUNİ YAHUDİ" yalanının,yıllardır, Türk-Ermeni-Kürt iç çekişmelerinin ardında, "Büyük İsrail" kurma hesaplarına zemin hazırlandığı da resmen ortaya çıkmış olmaktadır.

Kürt, Ermeni, Süryani,Sabi=Yahudi dayatması beyinlere yapılırken, Yahudilerin de aslında millet olmadıkları, Mısır'dan sürülen "cüzzamlı, hastalıklılar ile asilerden oluştuklarını delillendiren "Yahudi Kültü(Tıkla)" yazımı ben bu günler için yazmıştım.


Alaeddin Yavuz wordpress

keykubat

/adilyargic

/ adilyargicc

11 Ocak 2015 Pazar

FRANSA VE TÜRKİYE TERÖR OLAYLARINDAKİ TESPİTLERİM DOĞRU ÇIKMIŞTIR.

Oysa daha, Charlie Hebdo dergisine yapılan sadırının IŞİD, olduğu ama , Sultanahmet Turizm Polisi saldırısının canlı bombasının kimliğinin açıklanmadığı zamanda, "Türkiye Fransa Kurbağayı Isıtıyor(Tıkla)" başlıklı makalemde, "tek merkezden iki ülkeye yapılan saldırıyla, Hristiyan ve Müslüman toplumları birbirine düşman edecek, yeni Haçlı Seferlerine zemin hazırlayacak, C.I.A merkezli bir operasyon olduğunu yazdığımda aşağıdaki bilgilerin hiç birisi mevcut değildi. Zaman benim tespitlerimin doğru olduğunu kanıtlamıştır.

Paris Charlie Hebdo karikatür dergisine yapılan saldırı ile eş zamanlı olarak ülkemizde İstanbul Eminönü Turizm Şube Müdürlüğüne yapılan saldırıyı ilk önce  PKK'nın yan örgütü olan DHPKC (Tıkla) üstlenmişti. Olayın faili de PKK'nın pişmanlar kadrosundan Elif Sultan Kalşen adlı genç bir kadının üstlendiği açıklanmışsa da, teşhise giden Elif'in annesi morgdaki failin kızı olmadığını belirtmiş, ardından da adı geçen genç kadın ben buradayım diye açıklama yapmıştı.

Sonunda Polis doğru açıklamayı yaptı ve canlı bomba olan kadının IŞİD elemanı olan Dağıstan'lı Riana Ramazova(Tıkla) adlı "28" yaşında bir militan olduğunu duyurmuştu.

Aynı örgüt, Fransa'da peygamber Muhammet'in hakkında ahlaksız yorumlar yapan dergiyi cezalandırmak için saldırı yaptığını söylemiş, AKP örgütlerinden ve işbirliği yapan dini tarikatlardan IŞİD'e destek söylemleri basına yansımıştı.
Polisin tahkikatın selameti için, hedef saptırmak için
adını kullandığı Elif Sultan Kalşen

Peki, Turizm polisi de mi Muhammet karikatürleri çiziyordu? IŞİD hiç bir denetim yetkisi olmayan, yerli vatandaşlarla işi olmayan soyut, sadece yabancıların adli müracaatlarına bakan bu polis birimine neden saldırmıştı?

Bunun açıklaması ise ne örgütçe ne de hükumetçe yapılmamıştı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nn saldırı olayını kınamak, basın özgürlüğüne saygısını göstermek, batıda oluşan haçlı koalisyonunu teselli etmek için "Je suis Charlie (Ben Çarli'yim" demeye giderken neden "Je suis Kenan Kumaş (Ben Kenan Kumaş'ım)" demeyi ihmal etmişti.

DHKP-C terör örgütü (Tıkla) de açıklamasını geri çekmişti.

Bunlar ne demek oluyordu?
Olay günü Pris'te düzenlenen miting
PKK, IŞİD, DHPC, EL KAİDE gibi terör örgütleri ABD'nin istihbarat örgütü olan C.I.A imalatı örgütlerdi. Ülkemizin başında 13 yıldır iktidar olan AKPKK koalisyonu da El Kaide'nin üzerine yıkılan 2001 New York İkiz Kule tezgahını takiben G.W.Bush'un ilan ettiği Haçlı Seferinin ardından başlatılan Afganistan, Irak işgallerine çanak tutmuş, işbirliğinin her türlüsünü de yapmıştı.

11 Eylül 2001'de ilan edilen Haçlı Seferi henüz tamamlanmadığından, bu işgali, büyük bir haçlı seferiyle gerçekleştirebilmek için Hristiyan batılı devletlerde kamuoyu yaratılması operasyonunun bir aşaması olan C.I.A imalatı terör örgütlerinin batıyı ayağa kaldıracak cinayetler işlemesi, bizde de batı düşmanlığını körükleyecek benzeri eylemlerin icra edilmesi gerekiyordu.

Paris Charlie Hebdo dergisine saldırarak "cihad'çı" olan IŞİD örgütü, Sultanahmet Turizm Polisine saldırınca ne oluyordu?

Turizm polisi de mi Haçlıydı ve Çarli dergisi gibi İslam ile alay ediyordu?

Hayır.
IŞİD bu polisi neden öldürdü?
Kenan Kumaş kardeşim de mi Muhammet
Karikatürü çiziyordu?
IŞİD'i destekleyen AKP ve yandaşları ile IŞİD
bunun cevabını vermelidir?
IŞİD'i dini koruyan, din adına cihad yapan örgüt olarak göstermek uğruna, Turizm polisine yaptığı saldırı IŞİD'e mal edilmeyip PKK'nın yan kuruluşuna mal edilerek IŞİD sevgisi körüklenecekti.

AKPKK koalisyonunun siyasi ortağı olan IŞİD bu yüzden korunmuştu. Ama ne olduysa oldu, polislerin, savcıların vatanseverliğinden midir, hükumetin IŞİD konusunda siyaset değiştirdiğinden midir, sonunda olaydaki IŞİD bağlantısı belki de mecburiyetten ifşa edilmişti.

İçişleri Bakanı Efkan Ala konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Önemli bilgiler elde ettik, kimliğini tespit ettik. Daha önceki Dolmabahçe saldırısıyla ilgili bazı gözaltılar oldu, onlar tutuklandı. Soruşturmanın selameti ve irtibatların ortaya çıkarılması bakımından bu aşamada ayrıntılı açıklama yapmayı doğru bulmuyoruz." dedi.

NWO'nun (Yeni Dünya Düzeni örgütü) en önemli ortaklarından olan ve Suriye'nin işgalini savunan Fransa ve Türkiye'nin, IŞİD ortaklıklarıyla, Müslümanları "cani, katil, insanlık dışı, yok edilmesi varlıklar" olarak gösterecek, gayrimüslüm dünyanın Haçlı Seferine ikna edilmesi ilave ekonomik krizlerle de desteklenerek kolaylaştırılırken bizde de "batı,Hristiyan düşmanlığı" körüklenerek, büyük bir savaşa psikolojik zemin hazırlanacaktı.

Müslüman ve batılı halklar, dünya nüfusunun yarısını temizlemeyi hedef alan bu küresel savaş projesine destek veren hükumetlerini, basınlarını, iş adamlarını iyi denetlemek zorundadırlar. Aksi halde, herkesin pişmanlık duyacağı insanlık dışı kitle cinayetlerine zemin hazırlamış, ve suç ortaklığı yapmış olacaklardır.

İki ülkede, iki ayrı saldırının tek merkezli olduğu tespitimin doğru çıkmasında  da olduğu gibi, geçmişte de Gazi Mahallesi olaylarının da yurt dışı bağlantılarında beni haklı çıkartmıştı.
Bütün yazılarımda daha "keşke yazmasaydım" dediğim olay olmadığına göre, PKK-AKP-ERGENEKON bağlantıları hakkında yazdıklarımda da haklı çıktığıma göre, uyarılarımın dikkate alınması en başta ülke ve insanlık menfatinedir.

Takdir okuyanlarındır.

Alaeddin Yavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc