3 Aralık 2012 Pazartesi

FETHULLAH GULEN OLDU MU

FETHULLAH GÜLEN ÖLDÜ MÜ?

Son zamanlarda Facebook medyasında ülkemizde yetişmiş Süryani Ermeni dönmesi olduğu yazılıp çizilen, Kenan Evren-Turgut Özal ikilisinin bütün dünyaya tanıttıkları, en büyük Vatikan ve Amerikan işbirlikçisi olan bu zatın öldüğü yazılıp çiziliyor.
Gülen öldü mü?

Ben de biraz yabancı basına çıkayım dedim. Dolaşırken Amerikan hükumetinin C.I.A,F.B.I gibi istihbarat örgütlerinden tutun da Afganistan operasyonlarından Irak, İran gizli operasyonlarına kadar birçok projede görev aldığını gururla yazmış olan bir zatın yazısının bulunduğu “Commentary” adlı haftalık bir derginin internet sitesine girdim;

Dünya vatandaşı, makale yazarımız, ABD ajanı türdaşımızın adı Michael Rubin’miş. O6 Haziran 2012 tarihinde bu haberi yazmış.
Haberde kesin olarak öldüğü ifade edilmiyor ama delilini ortaya koyuyor,  yazısına; “Çileci* (reclusive)  İslâm filozofu Fethullah Gülen’in yaşamına yakınlarda ışık tutuluyordu…” Diye başlıyor ve; 

“- Geçen aylarda Türk Polisi, Fethullah Gülen’in bazı yazılarını ve kitaplarını şakirtlerinin kurduğu hücrelerden toplayarak zapt etmiştir. Bazı Gülen takipçileriyle yaptığı görüşmelerde Gülen’in Sufi tarikatına ait olmadığından yerine şeyh bildiremediğini, ölümü halinde Gülen’in üstüne kayıtlı olan milyarlarca ABD Dolarlık servetin nasıl paylaşılacağının hareket içinde büyük sorun olduğunu açıkladıklarını, ancak Semitizm karşıtı görüşleri yüzünden kendisine yeterli bilgiyi vermediklerini dile getirmiştir. Bu yüzden Gülenin ölümünden sonra yerini alacak kişinin de adını vermediğinden bu kişinin kim olacağının da tartışmalıdır!” Diye yazmıştır. http://www.commentarymagazine.com/topic/fethullah-gulen/

Bundan sonra aklımda kalan bir haberi araştırıyorum ve onu buluyorum. Gülen’in ölüm haberinden beş ay sonra 17 Ekim 2012 tarihli “Başbakan Erdoğan Gülen’i neden aradı?” başlıklı haberde, Gülen’in kardeşi Hasbi Nidai Gülen’in ölümü nedeniyle cenazesine katılamadığını da ifade eden taziyelerini ilettiği geçmektedir.

Hatta Fethullah Gülen’in başbakan ve  Abdullah Gül’e verdiği cevabın metni de bu yazıda yer almaktadır;
Erdoğan-Gülen

“En başta devlet işlerinin onca mükellefiyetine rağmen lütfedip taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı’mız Abdullah Gül Beyefendi’ye” ifadelerine yer verdi. Gülen, Başbakan Erdoğan’a teşekkür ederken, “En başta yoğun gündemleri ve yorucu programlarına rağmen bizzat telefon ederek yaralı gönlümü teselli eden ve o berrak sedasıyla kadim dostluğumuzun sarsılmaz olduğunu bana bir defa daha hatırlatan vefa insanı Başbakan’ımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye” http://www.haberturk.com/gundem/haber/786069-basbakan-erdogan-fethullah-guleni-neden-aradi

Gülen cemaatinin servetleri sayılamayacak kadar büyük olduğundan ortaya çıkan tepkileri, gizlice sürdürülen cinayetlere uzanacak sinsi kavgaları bastırmak için mi bu haber üretildi? Sorusunu da sormadan edemiyorum.

Buna bir başka neden de HOCA'NIN ÜÇ YIL ÖNCE ÖLDÜĞÜ  ve yerine Hollywood'dan dublör getirtildiği iddiaları da vardır.

Neyse, ölene rahmet kalana ömür dilenir. 

Öldüyse insanlık bir işbirlikçiden kurtulmuş demektir. Bunun da arkasından çıkacak gürültü yakında hepimizin gözlerini ve kulaklarını usandıracak kadar aratacaktır.

Takdir sizlerindir!

keykubat /adilyargic/ adilyargicc


*(Çilecilik, Sabi, Hıristiyan ve Yahudi tarikatları ile Hindular arasında yaygın olan “bekâr yaşamayı” öğütleyen dindarlık şeklidir. Muhammed, damadı Osman’a bunu yasaklamıştır. Ancak Emeviler bu kuralı çiğnemişler ve Yezidiliği İslâm diye uygulamış olduklarından özellikle Irak, Suriye ve Arabistan’da bekâr dervişler çoktur. Bana sorarsanız Müslümanlıkları da tartışılır!)


Hiç yorum yok: